Güncel

Türkan Albayrak’tan Paşabahçe direnişini anlatan kitap

Türkan Albayrak Sarıyer İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde 8,5 yıl çalıştıktan sonra bir arşiv araştırması ile bu işinden de atıldı. Direnişi sürüyor.,bir önceki Paşabahçe direnişini anlatan günlüklerini bir kitap haline getirdi.

7 Ekim 2019 Saat: 11:46
Türkan Albayrak’tan Paşabahçe direnişini anlatan kitap
Türkan Albayrak’tan Paşabahçe direnişini anlatan kitap

NECDET ÖZSAYGIN

Türkan Albayrak bu sefer de Sarıyer İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde 8,5 yıl çalıştıktan sonra bir arşiv araştırması ile bu işinden de atıldı. O direnmeyi tercih etti,395 gündür işsiz.O direniyor,Sarıyer Kaymakamlığı önünde sürdürdüğü direnişi gözaltı ile sonlandırılıyor.Kendisine kabahatler kanunundan işlem yapılarak serbest bırakılıyor.Bu direnişi devam ederken,bir önceki Paşabahçe direnişini anlatan günlüklerini bir kitap haline getirdi. Kadıköy Ada Kafe de kitabının imza günü nedeniyle direniş dostlarıyla buluştu.

Türkan Albayrak, Paşabahçe direnişini kısaca şöyle özetledi;

2010 yılında 118 gün süren direniş sonrası çadırı şöyle söyleyerek kaldırmıştık; Birlikte direndik, birlikte kazandık. Bu kitapta 2010 yılında Paşabahçe Devlet Hastanesi önünde ki direnişimin günlüklerinden oluşuyor.

Ben böyle öğrendim; İhtiyacı olana yardım etmeyeceksem niye insanım!

İşçi gibi çalışmam 2002’de başladı. Daha önce tekstil de aralıklarla çalışmıştım. O yılları saymıyorum zira o zaman kendimi işçi gibi hissetmemiştim.Türk Telekom da taşeronda işe başladığımda 38 yaşındaydım.Ve şöyle hayal etmiştim,çalışacağım ve emeğimin karşılığını alacağım.Bir kaç ay sonra bunun böyle olmadığını gördüm.Köle gibi çalışıp üç kuruş para alıyor ve çalışırken hakaretlere uğruyordum.Taşeron firmanın şefi çalışanlara hayvanca davranıyor.Gencecik kızlara cinsel tacizde bulunuyor,ona karşılık vermeyen kadınları süründürüyor,işten atıyor,çalışırken hak ettiği öğlen yemeğini yemesine engel oluyordu.Arkadaşlarımızla sohbet etmemizi engelliyor,sürekli katları dolaşıp bizi kontrol ediyordu.İş çıkışı kaçarak çıkıp sabah işe zorlanarak korkarak geliyorduk.Ben Türk Telekom’un idari işler katında çalışıyordum.Kadın işçilerden biri bana geldi.Türkan biz idare katında müdür yardımcısı hanımla görüşmek istiyoruz ama korkuyoruz şef bizi bu katta görürse işten atar.Sen onun bize yaptığı tacizleri anlatır mısın?dedi. Beş kişiydiler, üçü daha yeni on sekizini doldurmuş genç kız ikisi eşinden ayrılmış otuz yaşındaydılar. Akşam eve gittim sürekli düşünüyorum ne yapmalıyım?Ben olanı,biteni anlatırsam işten atılır mıyım?Bir yandansa o genç kadınlar gözümün önüne geliyor şefin karşısında iki büklüm ürkek korkarak duran çaresiz insanlar.Her şeyi göze alıp bu olan biteni müdüre anlatmalıyım dedim.Ben böyle öğrendim ihtiyacı olana yardım etmeyeceksem niye insanım.Benim işim bana ihtiyacı olan kadınlardan daha mı önemli diyerek müdürle konuştum.Çok ilgilendi o zamanlar ne iyi kadın demiştim.Oysa korktukları bunun basın tarafından duyulmasıydı.O şefi işten attırdık.Yeni şefler geldi geçti kadın işçilerle asla yalnız görüşmediler.Bizlere saygısızlık yapmadılar.İnsan gibi davranmak zorunda kaldılar.

İşçiler gücünü görmüş, patronda bu güçten rahatsızdı. Bizler artık örgütlüydük,yol paramızı kestiler çöpleri toplamadık.Yol paramızı istiyoruz dedik ve ben de içinde olmak üzere 5 işçiyi işten attılar.

Direndiğin kadar güçlüsün

Hukuk zemininde, hakkımı aradım ve kazandım.Daha sonra bir sendikada örgütlü olduğum için işten atıldım.Direndim ve kazandım.

Mahkemeye başvurdum ben suçsuzum işimi istiyorum dedim. Bir yıl sonra mahkemeyi kazandım. Taşeron firma beni evimden en az iki saat uzaklıkta ki Paşabahçe Devlet Hastanesi’nde işbaşı yaptırıyordu.Ben İstanbul Avrupa yakasında olan Sarıyer’de oturuyorum,işyerim Anadolu yakasında olan Paşabahçe’deydi.Amaçları beni yıldırmaktı.Vazgeçmedim ben  işimi kazanmıştım ve hakkımı yedirmeyecektim.Paşabahçe Devlet hastanesinde çalıştığım sürece şefler bana karşı çok dikkatliydi diğer işçilere davrandıkları gibi davranmıyorlardı.İşçilerde mahkeme kazanıp gelen bana çok saygıyla bakıyorlardı.Onların iş güvencesi gibiydim.İşten atmakla patron işçiden kurtulamıyordu.Bunu görüyorlardı.Orada beş yıl çalıştım daha sonra sendika üyeliği söylentileri dolaşmaya başladı.O günleri çok iyi hatırlıyorum.Devrimci Sağlık İş’i aradım.Üye olmak istiyoruz sizinle görüşebilir miyiz?Bana,hafta içi gelin görüşelim dediler.Hafta içi gelemeyiz çalışıyorum dedim.Nasıl sendika diye düşündüm.Koşa,koşa gelmeleri gerekirdi.Daha sonra Türk İş’e bağlı Sağlık İş’e üye olduk.Çalışmasını ben yaptım.Bir işe yaramayacağını biliyordum bu sendikanın ama bu çalışmayla arkadaşlarımızla bir örgütlülük oluşturup hastane yönetimine karşı haklarımızı koruyabiliriz diye düşündüm.Örgütlenme çalışmalarımız sürerken hastane yönetiminin ve sendikanın bana karşı baskıları arttı.İşten atılacağımı anlamıştım.Ne yapmalıyım ki bu işyerinde bir örgütlülük yaratayım?Beni işten attıklarını tüm ülkeye duyurayım.Gidebileceğim işçilerin hakkını savunacak bir sendika yok.Yıllardır adını duyduğum,İşçilerin mücadelesini gerçek anlamda savunan meşru mücadeleyi öne çıkaran Tariş, Migros,Paşabahçe,Eminönü belediye işçilerinin öncüsü Devrimci işçi hareketine gittim.Çok şey anlatmam gerekmedi,hemen ertesi gün yanımdaydılar.Ve direnişi birlikte ördük.İşten atıldığım gün benimle örgütlenme yapan arkadaşlarımla basın açıklaması yapıp direnişe başladım.İkinci kez işten atılıyordım . Niye?İnsan gibi yaşamak insan gibi çalışmak istediğim için.Paşabahçe Devlet Hastanesi önünde ki direnişim 118 gün sürdü.Gece, gündüz bir çadırda evimden uzakta kaldım.Direnen işçi ya da kim olursa olsun direniş alanını terk etmemeli.Bu direnişe daha çok sarılmanı ve kazanmanı sağlıyor.Günlerce çadırda elbette ki yalnız değildim.Öncelikle Paşabahçe Halkı Devrimci İşçi Hareketi,Devrimci Memur Hareketi,Dev-Genç’liler,TAYAD,İdil Kültür Merkezi hep benimle birlikte çadırda ve gece nöbetindeydi.Direnişin son 7 gününde açlık grevi yaptım ve işimi geri aldım.

Türkan Albayrak, üç ay önce deseniz bana çadırda yaşayacaksın gülerdim. ‘’Şaka yapıyorlar derdim’’ Televizyonda konuşacaksın, basın açıklaması yapacaksın, Panele katılacaksın deselerdi bunlar ne diyor derdim.

Yazı yazacaksın üstelik günlük. Hapishanelerden sana mektuplar gelecek ve sende cevap yazacaksın deseler gülerdim. Gece sokakta yatmak mı?İmkansız korkarım ben derdim.Ama korkuyorum karşıma polis zabıta dikilecek düşünemez korkardım.Ama şimdi korkmuyorum.İş bitimi koştura,koştura evine giden bir kadından gece gündüz direniş  gösteren,anlatan bir kadına dönüştüm. Korkularımdan sıyrıldım.

Direndiğin kadar güçlüsün.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız