İki isim adeta devrimin ayaklı kütüphaneleri gibi. Belleğimiz oldular.
TÜRKER DEMİRCİ
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir sözü farklı koşullarda ve farklı anlamlarda söylenmiş ama, bunu değerlerimizin ölümünü basitleştirme anlamında asla ve asla kullanamayız. Yaşamları kadar ölümleri, adları, anıları, bıraktığı değerler bizim için önemlidir. Birlikte yola çıktıklarımızı yarı yolda bırakmayacağımız gibi, öldüklerinde de yokmuşlar gibi davranmayacağız. Kuşaktan kuşağa aktarılması gereken birer değer, birer sembol olarak yaşatılması gereken isimlerdir. Onlar taş, toprak değil, sadece yaşadıkları sürece birer değer değillerdir. Sosyalistlerin ölülerine de sahip çıkacağız.
Bu anlamda konuya gelince…
İki ismi uzun zamandır sevgiyle ama gururla takip ediyorum. Bu iki isim, devrim ve sosyalizm yolunda en değerli olan bir şeyini, bedenini veren yani yaşamını yitiren değerlerimizin hakkını vermek, unutturtmamak, anılarda, mücadelede, bilincimizde ve kalplerimizde yaşamaları için inanılmaz bir takipte ve değerde çalışma yürütüyor.
Açıkçası, değerlerimizin yer yer unutulduğu, unutturulmaya çalışıldığı, yokmuş gibi sayıldığı zamanlarda arı gibi çalışıyorlar. Yüreğimize dokunuyorlar. Haklarını teslim etmek gerekir.
Filiz Yalçın’ı ile tanışmam, gıyabında tanırım. Ama ezelden ebediye tanıdık gibidir. Hangi çizgiden gelirse gelsin sosyalist ve devrimci olursa olsun kaybetmiş isek, onun için akan sular duruyor. Sayfalarda yayınlıyor, paylaşıyor, unutmayın diye gözlerimizin içine sokuyor.
Sosyalistlerin, bu uğurda aramızda ayrılan devrimcileri ölüm yıldönümlerini atlamıyor. Ayrım yapmadan, unutmayın diye herkesin önüne koyuyor. Bu konuda, kendini duyarlı bir insan olarak tanımlayan, birlikte yola çıktığı insanların dirisi kadar ölüsüne de sahip çıkmayı çok önemseyen ve yüzden adı da mezarcıya çıkmış insanlar arasında geçen biri olarak, çoğu değerlerimizi hatırlamayı, bilinç tazelemeyi, bilinçlenmeyi Filiz Yalçın’dan öğreniyorum.
Belki herkes değil ama çoğu insan değerlerini anmayı, anlatmayı birlikte yürüdüğü değerler sözkonusu olduğunda hatırlıyor. Ama Filiz Yalçın, sosyalizm mücadelesinin tüm isimli ve isimsiz kahramanlarını ayrımsız hatırlatıyor tüm halka ve özellikle devrimcilere!
Bu çok önemlidir. Açok değerlidir. Böylesi bir sorumluluk taşıyan bu insana sevgi, saygı ve yürekten dostluk duyulmaz da kime duyulur. İsimsiz kahramanlar, sosyalist kardeşlik adına teşekkürler Filiz Yalçın!
Biri yazıp hatırlatıyor, biri bulup hatırlatıyor!
Ve Uğur Yıldız!
Büyük bir özveri, enerji ve içtenlikle geçmişten buyana devrim ve sosyalizm yolunda yaşamı yitirmiş değerleri adım adım, isim isim takip edip fotoğrafları ile anılarıyla halkın önüne çıkarıyor. Hem de tarih olarak bir bellek yaratıyor ve fotoğrafları albümlerden, raflardan, kaybolmuş dosyalar arasından, yıpranımış cüzdanlar içinden, saklanmış zulalardan bulup çıkararak renklendirip halkın, sosyalistlerin bilincine ve arşivine sunuyor. İsmi unutulmuş, tarihi hatırlanamaz devrimciler onun çalışmasıyla adeta sosyalizm yürüyüşüne, geleceğin hafızasına kayıt oluyorlar.
Ve elbette Uğur Yıldız da, filiz yalçın gibi grupsal ya da çizgi ayrımı yapmaksızın, kalemin ve emeğini her değerin üzerinde aynı hassasiyet, sevgi ve saygı ile dolaştırıyor.Fotoğraflar onun elinde günümüze taşınıyor. Tarihler adeta unutulmaktan kurtuluyor.
Teşekkürler Uğur Yıldız!
İki isim adeta devrimin ayaklı kütüphaneleri gibi. Belleğimiz oldular.