Aileler bir kez daha İstanbul, Diyarbakır ve Van adliyeleri önünde İzmir'de ise Kırıklar Hapishanesi önünde eylemelr yaptı, tutsaklara sahip çıkılmasını istedi.

Tutsak yakınları, hasta ve infazları yakılan tutukluların serbest bırakılması için İstanbul ve Diyarbakır adliyeleri önündeydi. İstanbul'da adalet nöbetinin 8'inci haftasında Çağlayan bulunan adliye önünde bir araya gelen ailelere Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu'da destek verdi.

Her hafta tutsak yakınlarına saldırarak işkenceyle gözaltına alan bu hafta da ailelerin eylemini engellemeye çalıştı. Kağıthane Kaymakamlığı'nın yasak kararı olduğunu iddia eden polise HDP'li Piroğlu tepki gösterdi.

Her hafta Adalet Nöbetlerinin engellendiğini belirten tutsak yakını Fince Akman, engellemelere tepki göstererek, "Buraya geliyoruz her defasında bize işkence uyguluyorsunuz. Artık yeter. Biz cezaevinden tabutların çıkmasını istemiyoruz. Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı, Sağlık Bakanı nerede? Onların açıklama yapmalarını istiyoruz. Biz her hafta buraya geleceğiz. Çünkü bizim çocuklarımız cezaevinde ölüyor. Biz artık evde oturamıyoruz. 13 tabut cezaevinden çıktı" diye konuştu.

'BURADA OLACAĞIZ'
Engellemelere tepki gösteren tutsak yakını Kumru Akgül de, "Biz çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Bizi rahat bırakın. Dört anneye yüzlerce polis engel oluyor. Adalet yerine gelene kadar burada olacağız" dedi.

'90 YAŞINDA İNSANLAR HAPİSHANEDE'
HDP Milletvekili Musa Piroğlu da, hapishanelerin cehenneme çevrildiğini, tutsakların ölüme terk edildiğini söyledi. Piroğlu, "Hamile kadınlar hapishanede doğuma zorlanıyor, bebekleri hapishanelerde büyümeye zorlanıyor. Uyuşturucu baronları, kaçakçıları, kara para aklayanlar, suç işleyenler dışarıda. 80-90 yaşında hayatını tek başına sürdüremeyen insanlar, hapishane ortamında tutulmaya devam ediliyor bu yasalara aykırı bir şey" ifadelerini kullandı.

'NAZİ DOKTORLARI GİBİ ÇALIŞIYORLAR'
Hapishane yönetimlerinin kendilerini mahkeme yerine koyduklarını ve infazını tamamlayan tutsakları serbest bırakmadığını hatırlatan Piroğlu, 30-35 yıl yatmış olan tutukluların tahliyesinin engellendiğini belirtti. Hasta tutsakların durumuna da dikkat çeken Piroğlu, "ATK neredeyse Azrail'in rolüne soyunmuş durumda. Hastalıktan ölmek üzere olan tutsakların tahliyesine izin vermiyor. Onlar artık doktorluk vasfını yitirmiş durumdalar. Bir Nazi mahkemesi, bir Nazi doktoru gibi çalışıyor. Attıkları her imzayla ölüme imza atıyorlar. Ve iktidar ile bu adalet sarayı denilen kurumlar sadece zulüm yapıyor. Bilinsin ki hasta tutsaklar serbest bırakılana kadar, insanca haklarına kavuşana kadar biz bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Ölümler durana kadar, tahliyeler sağlana kadar mücadeleyi devam ettireceğiz. Anneler burada, biz buradayız" diye vurguladı.

'YARIN ÇOK GEÇ TUTSAKLARA SAHİP ÇIKIN'
Tutsak yakınları Diyarbakır'daki adalet nöbetinin 178'inci gününde Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya geldi. Eyleme Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyeleri de katıldı.

Eylemde konuşan tutuklu yakını Herdem Merwanî, aylardır yaptıkları çağrıya olumlu yanıt verilmediğini söyledi. Tutsakların yaşadıklarının sadece ailelerinin sorunu olmadığını belirterek duyarlı herkese mücadele çağrısı yapan taleplerinin hasta ve infazı yakılan tutsakların serbest bırakılması olduğunu hatırlattı. Merwanî, "Ne yapacaksanız bugün yapın yoksa yarın geç olacak ve sorun büyüyecek. Bu sorun tüm ülkenin sorunu ve ülkenin tümünün bu sorunu sahiplenmesi lazım" çağrısı yaptı.

'ADALET HERKESE LAZIM'
Tutsak yakını Reşahat Ada ise, 6 aydır nöbet tuttuklarını hatırlattı, "Çocuklarımıza işkence ediliyor. Her gün koğuşları basılıyor, mektupları verilmiyor, aileleriyle görüştürülmüyor. Cenazelerin gelmesini istemiyoruz. İnfazlarının yakılmasını istemiyoruz" dedi. "Hani adalet ve hukuk" diye soran Ada, "Çocuklarımızı yalnız bırakmayacağız ve mücadelelerini sürdüreceğiz. Biz çocuklarımıza borçluyuz. Adalet sadece bize lazım değil, herkese lazım" ifadelerini kullandı.

'ÇOCUKLARIMIZ SERBEST BIRAKILANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'
Van'da aileler adliye önünde eylem yaparak tutsakların serbest bırakılmasını talebini yineledi. Tutsak yakını Aslıhan Timur, "Ne olursa olsun eylemimizi sürdüreceğiz adalet çağrımı her gün yapacağım. Siz ne yaparsanız yapın, çocuklarımız serbest bırakılana dek mücadelemi sürdüreceğim" dedi.

Eyleme HDP Van İl Örgütü yöneticileri, Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) üyeleri de katıldı.

İZMİR

Adalet Nöbeti 60'ıncı gününde İzmir Buca Kırıklar Kapalı Hapishanesi önünde gerçekleşti. Eylemde "Hasta tutuklulara özgürlük" yazılı önlüklerin yanı sıra  "Susma suça ortak olma hasta tutuklulara özgürlük" ve "Hasta tutuklular serbest bırakılsın" dövizleri taşındı.

Tutsak yakını İzmir Buca Kırıklar Kapalı F-2 No'lu Hapishanesinde bulunan Fırat Yağmekan'ın annesi Sultan Yağmekan, infazı biten tutsakların tahliye edilmesi ve hasta tutsakların tedavilerinin sağlanması gerektiğini dile getirdi. Sultan "Cezaevlerinde her gün ölümler oluyor. Bu ölümler olmasın. Çocuklarımızı öldürmek istiyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Sivil toplum örgütleri, insan hakları dernekleri, insanlarımız, avukatlarımız, vekillerimiz yanımıza gelsin bizlere destek versinler. Bu zulüm nereye kadar sürecek. Biz ve çocuklarımız için mücadele edeceğiz. Adalet yok. Herkese sesleniyoruz ayağa kalkın" diye konuştu.

Yetkililere ve Adalet Bakanlığı'na seslenen Yağmekan, hapishanelerde yaşanan baskının son bulması çağrısında bulundu. Yağmekan "Çocuklarımız zaten cezaevlerinde, neden bu zulüm yapılıyor? Onları çocukları burada olsa böyle mi olacaktı, bu şekilde mi yapılacaktı? Ne vicdan ne hukuk ne de adalet var. Herkesin çocukları, anneleri var. Cezaevlerinden tabutlar çıkmasın. Çocuklarımız burada yaşlandı. Çocuklarımız cezaevlerinde olduğu sürece tek kişide kalsak sokaklarda her yerde olacağız. Biz çocuklarımızın arkasındayız, mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.