TDİ, 18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü sebebiyle Kadıköy'den seslendi, "Devrimci tutsaklar onurumuzdur" dedi.
Eylemde, egemenlerin kendi çıkarlarına baş kaldıran devrimcileri tutuklamalarla bastırmak istediğine işaret edilerek, içeride ve dışarıda eşitlik ve özgürlük için mücadelenin devam edeceği vurgulandı.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), 18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü vesilesiyle Kadıköy Rıhtım'da basın açıklaması düzenledi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Musa Piroğlu'nun da katıldığı açıklamada, "Devrimci tutsaklara özgürlük" pankartı açıldı ve "Yayın yasağına son", "Sürgün sevklerine son", "Tecrit öldürür dayanışma yaşatır" ve "Politik tutsaklara özgürlük" dövizleri taşındı.
'DÜNYANIN HER YERİNDEKİ DEVRİMCİ POLİTİK TUTSAKLAR KARDEŞTİR'
HDP Milletvekili Musa Piroğlu, "Bir ülkede insanlar politik görüşleri nedeniyle zindanlarda tutuluyorsa o ülkede hiç kimse özgür değildir. Bir ülkede hasta tutsaklar hapishanelerde ölüme terk ediliyorsa o ülkede hiç kimsenin can güvenliği yoktur" diyerek, dünyanın her yerinde egemenlerin kendilerine karşı çıkan devrimcileri hapishanelerde rehin tutmaya devam ettiğini söyledi. "Filistinli tutsaklar, Türkiyeli tutsaklar, Kürdistanlı tutsaklar, dünyanın her yerindeki devrimci politik tutsaklar kardeştir ve ortak bir mücadelenin insanlarıdır" diyen Piroğlu, bu mücadelenin adresinin halkların ve işçi sınıfının kurtuluş mücadelesi olduğuna işaret etti. Piroğlu, bu mücadeleden asla geri durmayacaklarını vurgulayarak, başta Aysel Tuğluk olmak üzere tüm hasta tutsakların derhal serbest bırakılmasını istedi.
'GÖZALTI VE DAVALARLA BİZE GÖZDAĞI VERİLMEYE ÇALIŞIYOR'
Tutsak yakını Hıdır Sabur, Türkiye'de katillerin ve hırsızların hapishanelerden salındığına ama devrimci tutsakların infazlarının yakıldığına işaret etti. Sabur, insan hayatının kutsallığına vurgu yaparak, hapishanelerdeki bini aşkın hasta tutsağın derhal serbest bırakılmalarını ve tedavilerine sağlıklı ortamlarda devam etmelerini istedi.
Sabur, hasta tutsaklara ilişkin yapmak istedikleri açıklamalara polisin saldırarak kendilerini gözaltına aldığını hatırlattı ve haklarında bu açıklamalar nedeniyle dava açıldığını aktardı. Bu saldırıların gözdağı amaçlı olduğunu belirten Sabur, "Devrimci tutsakların sesini her yere duyuracağız" diyerek, hasta ve devrimci tutsaklar için mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.
'TUTSAKLAR ÖLÜMLE TERBİYE EDİLMEK İSTENİYOR'
Ertan Çıta, Türkiye ve dünyanın birçok yerinde özgürlük, eşitlik ve bağımsızlık isteyenlere zindanlarla boyun eğdirilmeye çalışıldığını belirtti. Politik tutsakların ise mücadeleyi ve direnişi yükselttiğini kaydeden Çıta, "Emperyalist kapitalist sistemin krizi derinleşirken, bu krizlerden çıkmanın yolunu da emekçi kitlelere yönelik daha fazla saldırganlıkta buluyorlar. Bu saldırganlığa karşı dünyanın dört bir yanında işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin sesleri birleşiyor ve yükseliyor. Birleşen sesler daha fazla saldırganlıkla, daha fazla gözaltı ve tutuklama terörüyle, daha fazla hak gaspıyla bastırılmak isteniyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin de bu saldırılardan azade olmadığına işaret eden Çıta, içeride ve dışarıda yaşanan pek çok hak gaspına dikkat çekti. Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini aktaran Çıta, "Can bedeli kazanılmış haklar, pandemi bahanesiyle tırpanlanıyor, devrimci tutsaklar politik kimliklerinden koparılmak isteniyor. Devlet geçmişte olduğu gibi bugün de tutsakları ölümle terbiye etmeye çalışıyor" dedi.
'ZİNDANLAR SÖMÜRÜ DÜZENİNİN GERÇEKLERİNİ GÖSTEREN AYNALARDIR'
Bu saldırılarla daha önce de karşılaştıklarını belirten Çıta, Diyarbakır, Buca, Ümraniye, Ulucanlar katliamlarını ve 19-22 Aralık Hapishaneler katliamını hatırlattı. Çıta, "Ülkemizde olduğu gibi dünyada da zindanlar egemenlerin, sömürü düzeninin gerçeklerini gösteren ayna gibidirler" diyerek, bu gerçekleri İran'dan Yunanistan'a, İsrail'den Guatemala'ya pek çok ülkede politik tutsaklara yönelen saldırılarda da gördüklerini söyledi.
Çıta, sözlerine şöyle devam etti: "Dünyanın dört bir yanında özgürlük, eşitlik ve adalet istedikleri için binlerce kişi tutsak bulunuyor. Hindistan'dan Fransa'ya, ABD'den Filipinler'e, Türkiye'den Filistin'e 18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü vesilesiyle bir kez daha politik tutsaklarla dayanışmayı yükseltiyoruz. Sesimizi politik tutsakların direnişleriyle birleştiriyoruz.
Zulümle, tecritle, idamla, infazla, hak gasplarıyla, baskı ve sindirme politikalarıyla teslim alınamayan, bedenleri esir alınan ama fikirleri özgür olan politik tutsakların seslerine ses oluyoruz! Selam olsun dünyanın dört bir yanında dört duvar arasında baş eğmeyen politik tutsaklara!"
Eylem boyunca "İçeride, dışarıda hücreleri parçala", "Politik tutsaklara özgürlük", "Devrimci tutsaklar onurumuzdur" ve "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın" sloganları atıldı.