Dünyanın en saygın gazetecilik örgütlerinden dördünün temsilcileri, tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e yönelik tecrit uygulamasını kınamak üzere Silivri Cezaevi önünde bir açıklama yaptı. Temsilciler Umut Nöbeti tuttu.

IPI, CPJ, RSF ve EJN'in temsilcileri Silivri Cezaevi önünde bakanlığın ret kararını bir basın açıklamasıyla protesto etti. Uluslararası gazeteciler bu kapsamda Umut Nöbeti’ne de katıldı.

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Etik Gazetecilik Ağı (EJN), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), PEN International, Dünya Gazete ve Haber Yayıncıları Birliği (WAN-IFRA) ve Güneydoğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO), Adalet Bakanlığı'na ortak bir başvuruda bulunarak Dündar ve Gül ile görüşme talep etmişti. Ancak bakanlık bu talebi reddetti.

Gazetecileri Koruma Komitesi’den (CPJ) Özgür Öğret, Sınır Tanımayan Gazeteciler’den (RSF) Erol Önderoğlu, Uluslararası Basın Enstitüsü’nden (IPI) Kadri Gürsel ve Stevan Ellis

Avrupa Gazeteciler Federasyonu’ndan (EFJ) Gökhan Durmuş ve Etik Gazetecilik Ağı’ndan (EJN) Ceren Sözeri Silivri Cezaevi önünde basın açıklaması yapıp, Umut Nöbeti tuttu.

Uluslararası ifade ve basın özgürlüğü kuruluşları, Türkiye hükümetinin, haberleri nedeniyle hapsedilen ikilinin destekçilerinin ziyaretine izin vermeyi reddetmesini kınadı ve serbest bırakılmaları çağrısında bulundu.

Temsilciler; son yıllarda, 100’den fazla gazetecinin Türkiye cezaevlerinde tutulduğunu, Türkiye’deki gazetecilerin genellikle hapisteki meslektaşlarını ziyaret edebildiğini fakat son aylarda Türkiye’nin Adalet Bakanlığı Dündar ve Gül’e ziyaretlerin çoğunu fiilen yasakladığını açıkladı.

Uluslararası Basın Enstitüsü’nü temsilen Viyana’dan gelen Steven Ellis açıklamasında Can Dündar, Erdem Gül’e destek vermek için oluşturulan basın ve ifade özgürlüğünü savunan geniş bir koalisyonun temsilcileri olarak burada olduklarını söyledi. Ellis, “Adalet Bakanlığı’na yaptığımız talebin mevzuata aykırı bulunarak reddedilmesi ağır şekilde bir hak ihlalidir. Bu hak başka tutuklulara tanınırken, burada Can Dündar ve Erdem Gül için uluslararası ittifakın talebi reddedilmiştir. Uluslararası basın örgütleri olarak Türk makamlarını Dündar ve Gül’ü gecikme olmaksızın serbest bırakmaya, haklarındaki bütün suçlamaları çekmeye ve gazetecilikle ve dile getirdikleri görüşlerle ilgili tutuklu bulunan bütün gazetecileri de özgür bırakmaya çağırıyoruz.” dedi.

Cezaevi önünde açıklama yapan Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye Komitesi Başkanı ve gazeteci Kadri Gürsel şöyle konuştu: “Burada bulunmamızın nedeni ise, bugün tutukluluklarının 64. gününde olan Can Dündar ve Erdem Gül ile görüşme talebimizin yanıtsız bırakılması ve reddedilmesi. Uluslararası basın meslek örgütleri Dündar ve Gül ile görüşmek istediler ve Adalet Bakanlığı tarafından bu talepleri reddedildi. Bu uygulamayı Can Dündar ve Erdem Gül’ün tecridinin bir parçası olarak görüyoruz. Aynı zamanda Umut Nöbeti’ne destek vermek için burada bulunuyoruz.”

Terörle mücadele yasalarının gazetecilere karşı kullanılmasının, tekrarlayan benzeri durumların sadece sonuncusu olduğunu vurgulayan temsilciler, şöyle devam etti: “Bu durum, büyüyen otokratlığı ve insan haklarının apaçık bir şekilde aşındırılmasını ortaya koyan gelişmeler listesine ekleniyor. Bu gelişmeler; yargının siyasallaşması, ceza yasalarının benzer şekilde suiistimal edilmesi, belli içeriklerin yayılması üzerine doğrudan yasak uygulanması, devlet kurumlarının ve ekonomik araçların medya kuruluşlarını susturmak için kullanılması, eleştirel gazetecilere yönelik sözlü, kimi durumlarda da fiziki saldırılar, ve hükümet muhaliflerini hedef alan internet üzerinden nefret kampanyalarını içeriyor”

Temsilciler, Türkiye makamlarını Dündar ve Gül’ü gecikme olmaksızın serbest bırakmaya, haklarındaki bütün suçlamaları çekmeye ve şu an gazetecilikle ya da dile getirdikleri görüşlerle ilgili tutuklu bulunan bütün gazetecileri de özgür bırakmaya çağırdı. İttifak, ayrıca Türkiye’deki yasa koyucuları ülkenin otokratlığa doğru gidişini tersine döndürecek adımları atmaya ve demokratik ülkelerin hükümetlerine; ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde verdiği insan hakları taahhütlerine uyması için Türkiye hükümetine baskı uygulamaya çağırd