İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi/Hapishane Komisyonu tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

Her sabah uyandığımızda ilk aklımıza gelen ‘acaba bu gece kaç kişinin evi basıldı, kaç kişi darp edildi, gözaltına alındı’ sorusuyla birlikte başta yaşam hakkı olmak üzere yaşanan hak ihlallerine karşı duyduğumuz endişedir.

Yaşadığımız coğrafya ve ülke koşullarına baktığımızda 2016 yılında açık ilan edilen Olağannüstü Hal, söylemlerde kullanılmasa da toplumun büyük bir kesimini tarumar ederek anayasa ve yasalara aykırı hatta yasadışı uygulamalarla devam etmektedir.
Sadece bu ülkenin vatandaşı olarak değil insan olarak, onurumuzla yaşamak istiyoruz. İnsan olarak doğduğumuz andan itibaren var olan doğal haklarımızı ve yasalarla da güvence altına alınan tüm haklarımızı kullanmak istiyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğü hakkımız olan basın açıklamalarımızı polis ‘güvenlik’ çemberinde değil örneğin Galatasaray meydanında yapmak istiyoruz. Bu ve benzeri pek çok insani talebimizin karşılanması, korunması ve uygulanması için barış, demokrasi ve insan hakları konusunda artık ciddi adımların atılmasını istiyoruz.
Ülkemizi yönetenler ve yasa koyucular tarafından en temel demokratik haklarımızın önüne engel konulurken, hapishanelerde mahpuslara neler yaşatıldığını tahmin etmekte zorlanmıyoruz. Baskı ve işkencenin yanı sıra giyim, beslenme, barınma, haber alma, savunma, bilgi edinme ve sağlığa erişim gibi birçok hakkın gasp edildiğini biliyoruz. Yeni açılan her hapishanenin mahpuslara dayattığı tamamen keyfi olan uygulamaların neredeyse 12 Eylül’ü aratmadığını görüyoruz.

1972/Elazığ doğumlu İsmail Tüzün, 2003 yılında, Hakkari’de yaralı olarak gözaltına alınır. Fiziki ve psikolojik anlamda bir ay boyunca işkenceye maruz kaldıktan sonra tutuklanıp Hakkari Kapalı Hapishanesine; Daha sonraları Bitlis, Malatya, Elbistan, Diyarbakır, G.antep L Tipi ve son bir yıldır kaldığı G.antep H Tipi hapishanesine götürülür.

Gözaltına alındığında vücudunun 13 farklı bölgesine saplanan şarapnel parçaları nedeniyle günlük yaşamında birçok sıkıntı yaşamasına rağmen yaklaşık on iki yıl boyunca ciddi bir tedavi göremez. Özellikle ilk 6 yıl boyunca hastaneye sevk edilmez ya da kelepçeli muayeneyi kabul etmediği için hiç bir işlem yapılmadan geri götürülür.
İsmail Tüzün, götürüldüğü Malatya E Tipi Hapishanesi'nde kaldığı 6 yıl boyunca, vücudunun çeşitli bölgelerine saplanmış şarapnel parçaları nedeniyle hayati risk altında olmasına rağmen, bu parçaların alınması için herhangi bir tedavi veya ameliyat yapılmamıştır. Elbistan E Tipi ve Malatya E Tipi hapishanelerinde kaldığı zamanlar, ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlanırken sürekli disiplin cezaları nedeniyle tek kişilik hücrede tutulmuş ve aylarca iletişim ve aile ziyareti engellenmiştir.
2015 yılında, Diyarbakır D Tipi Hapishanesi’nde nde kaldığı süreçte Gazi Yaşargil Eğit. Arş. Hastanesi işkenceden kaynaklı yumurtalıklarında oluşan kist nedeniyle ameliyat eder. Yine işkence sonrası ortaya çıkan ve gün geçtikçe artan uyku apnesi rahatsızlığı için gerekli tedavi belirlenir, gün verilir. Ancak hastane randevu gününden önce Gaziantep L Tipi’ ne sevk edilir.
Diyarbakır’da oturan ailesi ile yaptığımız telefonla görüşmede kardeşi, İsmail Tüzün’ün kafa ve yaklarındaki şarapnel parçaları nedeniyle ayakta durmakta, yürümekte zorluk çektiğini belirtiyor. Uyku apnesinden çok sıkıntı çektiğini, midesinde tümör tanısı konduğunu ancak teşhis edilmesi için gerekli işlemlerin yapılmadığını; 12 yıl boyunca abisine hiç bir tıbbı destek sağlanmadığını, yıllar sonra başlanan tedavinin de çok kısa sürdüğünü vurguladıktan sonra sistematik olarak müdüründen gardiyanına kadar tüm hapishane idarelerinin kin ve nefretle yaklaştıkları için mahpusların hastalıklarının görmezden gelindiğini ifade ediyor. 
Daha önce defalarca söyledik yine söylüyoruz, hapishanelerde sağlığa erişimin önündeki tüm engeller kaldırılsın, hapishane revirleri her gün ve sürekli açık kalsın ve gerekli sağlık hizmetini yerine getirsin. Kelepçeli muayene ve tedavi uygulaması işkencesine artık son verilsin.
Ağır hasta mahpuslar koşulsuz serbest bırakılsın!

Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın!
İsmail Tüzün Serbest Bırakılsın!

FOTOĞRAFLAR: ÖMÜR EĞRİBEL