OTLU: İŞÇİ SINIFI MÜCADELESİNİ TOPLUMSAL SORUNLARLA BİRLEŞTİRMELİYİZ
Eyleme Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu da katıldı. Söz alan Otlu, 15-16 Haziran ve Gezi direnişinin işçi sınıfına bir mesaj verdiğini belirtti. Sınıf hareketinin toplumsal mücadeleyle birleşmediği koşulda bu topraklarda antifaşist mücadelenin yükseltilmesinde bir adım geride durulacağını kaydeden Otlu, şöyle devam etti: "O yüzden işçi sınıfının sorunlarıyla toplumsal sorunları birleştiren ve direnişi büyüten halkları birleştirmek zorundayız. O yüzden karşımızdaki faşist rejimi yenmenin ruhu sadece direnerek kazanmak değil birleşerek kazanmaktan geçiyor. Bu ülkedeki işçi sınıfının sorunlarının yanında Kürt sorunun çözmediğimizde, kadın özgürlük mücadelesine bir söz söylemediğimiz koşullarda, önümüzdeki hafta Onur Yürüyüş var, LGBTİ+'ların sorunlarına söz söylemediğimiz koşullarda, bu ülkedeki demokratik Alevi hareketine bir söz söylemediğimiz koşullarda hiçbir zaman faşizmi yenme koşulumuz yoktur. Ve bu topraklarda Gezi ayaklanması bize bunu gösteriyor. Biz birleşerek kazanacağız ve mutlaka karşımızdaki faşizmi yeneceğiz."

SENDİKALARDAN ORTAK BASIN METNİ
Sendikalar adına ortak basın metnini Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı okudu. 15-16 Haziranın tarihini hatırlatan Saygılı; sermayenin temsilcisi AP ve CHP'nin, sarı sendika Türk-İş ile DİSK'i kapatma hamlesine karşı işçilerin sendikayı da aşarak iki gün boyunca sokağa döküldüğünü ve direnişi yarattığını anımsattı. 

'PATRONLARIN, İKTİDARIN İŞÇİ SINIFINA SALDIRILARI HIZ KESMEDEN SÜRÜYOR'

75 bin işçiyle başlayan direnişin 150 bin işçiye ulaştığının altını çizen Saygılı, 53. yılında 15-16 Haziranın karşılandığı koşulları şöyle aktardı: "Patronların ve iktidarın işçi sınıfı ve emekçilere yönelik saldırısı hız kesmeden devam ediyor. Pandemide bile patronların kasası dolsun diye çarklar dönmeye devam etti. Deprem felakete çevrildi, yaralarımız hala kanamaya devam ediyor. Sendikalı olmak hırsız damgası yiyerek, işten atılmamızın gerekçesi oluyor. Daha fazla güvencesizlik ve daha fazla kar uğruna çocuk işçilik günbegün artıyor. Patronların ucuz iş gücü haline gelen göçmen ve mülteci işçi kardeşlerimiz düşmanlaştırılıyor. Doğamız beşli çeteye altın tepside sunuluyor, betonlaşan kentlerimizde kasabalarımızda yağmur suları akacak kanal bulamıyor. İşçi cinayetleri, meslek hastalıkları, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, barınamama, savaşlar, işgaller vb yaşamımızı çekilmez hale getirip geleceğimizi karartıyor."

'YA BİR YOL BULACAK YA BİR YOL AÇACAĞIZ'
Güvencesizliğin tavan yaptığı, üretimin ve emeğin bölünüp parçalandığı, nüfusun neredeyse yarıdan fazlasının işçileştiği ve açlık sınırı altında yaşamaya mahkum edildiği, işçi hareketinin ise çürüyen geleneksel, patronlaşmış sendikal anlayışı aşmada yetersiz kaldığı koşullardan geçildiğini söyleyen Saygılı, "Ya bir yol bulacak ya da bir yol açacağız" vurgusu yaptı. 

'15-16 HAZİRAN YOLUMUZU AYDINLATIYOR'
İşçi sınıfının, patronların ve iktidarların karşısında el pençe duran, işçi aidatlarından servet edinen, bürokrat, yozlaşmış sendikacılık zihniyetini bertaraf edip, sınıf sendikacılığını rehber edinen sendikaları mutla inşa edeceğini söyleyen Saygılı, şu ifadelerle devam etti: "Bugün tüm zamanlardan daha fazla olarak, 15-16 Haziran büyük işçi direnişi yolumuzu aydınlatıyor ve mücadelemize ışık tutuyor. Selam olsun o görkemli işçi direnişini gerçekleştirenlere, selam olsun bu uğurda katledilen işçi sınıfımızın yiğit önderlerine. Yaşasın şanlı 15-16 Haziran işçi direnişimiz."

İEB: BİZLERİN KURTULUŞU ANCAK KENDİ ESERİMİZ OLACAKTIR 
Eylemde son olarak İşçi Emekçi Birliğinin bildirisi okundu. 15-16 Haziranın yaşanan tüm sorunların çözüm yolunun mücadele etmek ve direnmekten geçtiğini gösterdiği kaydedilen bildiride, yapılması gerekenin yeni 15-16 Haziranlar yaratmak olduğunun altı çizildi ve şöyle devam etti: "Tüm işçi ve emekçileri, ezilen ve sömürülen kesimleri kapitalist sömürü düzenine karşı şanlı 15-16 Haziran direnişi ruhuyla mücadeleye davet ediyoruz. Çözüm işçi sınıfının örgütlü birliğinde ve mücadelesindedir. Bu bilinçle fabrikalarımızda, mahallelerimizde örgütlenerek geleceğimizi birlikte kazanma, şanlı direnişin 53. yıldönümünde sesimizi, taleplerimizi mücadele azmimizi birlikte haykırmaya çağırıyoruz. Sömürü ve baskıdan kurtuluşumuzu kimse bize vermeyecektir. Bizlerin kurtuluşu ancak kendi eserimiz olacaktır."

Sloganlarla sona eren eylemde yarın Kadıköy İskele Meydanında gerçekleşecek 15-16 Haziran eylemine ve devam eden inşaat işçilerinin direnişiyle dayanışma çağrısı yapıldı.