Yazar-Şair Aynur Uluç, 12 ve 13 Kasım (Cumartei-Pazar) TÜYAP kitap fuarında kitaplarını resimliyor. Kendi deyimi ile “imzalar tepetaklak”oluyor.
TÜYAP 4. Salon 207 nolu salonda okuyucu ile buluşacak olan Aynur Uluç, gerçekleştireceği bu etkinlik için şunları söyledi:
"İmza" kavramını tepetaklak yapmaklar geçiyor gönlümden, dünyaya imza bırakmak değil, istiyorum ki hediyem çilek olsun, nar olsun, bir dolu volkan olsun da bedenimi boyasın elim...
Elim, insana hiç de dair olması gerekmeyen kibirin üstünü, altını çizsin boyasın. okurla biricik olan hâli biricik olan bir akış boyasın...
Ben bir gökkuşu olup bugüne dek atılmış tüm imzaları boyayım istiyorum; ayrı desen, ayrı kanat her biri....
Yollara atayım imzaları akıp gitsinler; köpüren ak sulara, denize bırakayım şiirlerimi suya yazayım...
Yazarla kitabın, kitapla yazarın, yazarla okurun birbiriyle kaynaşma yeri çünkü bu buluşmalar. Yazarın tüm bu ilişkilerle kendiyle yeniden buluşması, okurun gideceği kendinin peşin peşin merakına kapılması bir bakıma. en en en güzeli ise birlikte yol alınacak olduğunu bilmenin tadı...
O yüzden kitapta çizdiğim, boyadığım her bir sayfa sizin olduğu kadar benim için de kıymetli... Size olduğu kadar bana da hediye...
Arşivci yanım her birisini tek tek saklamayı söylüyor bana....,
Çoğalmaya meraklı yanım paylaşmayı, şeffaf yanım ise "sizinkileri de bana yollar mısınız hep birlikte çoğalalım" diyerek gülümseyip kaçmayı. Benim yolculuğumda sizde kalanı, sizin yolculuğunuzda bende kalanı bizimle paylaşır mısınız?
Her okurun kitabının ayrı şekilde boyanması gibi her iki kitabımı da birbirinden farklı imzalıyorum. Yer yatağında ise nehir mektuplar yazıyorum onunla ilgili de şunları söylemiştim:
"az gittim çok döndüm"'de her okur biriciktir aynı onu imzalayan yazarın o anda kendi yaşamında biricik olması gibi düşünerek çizimler yapıyordum imza olarak. böylece her okur için ayrı bir imza oluşuyordu kendisini sürekli yenileyen ve her okura farklı düşen dizeler... "yer yatağı"nda ise kimsesiz mektuplar yazıyorum imza sayfasına... hem kimsesiz yazanı açısından; hem kimseli.. hem imzasını attığım kişiye benden, hem dünyanın ortasına yola çıkarken kimden olduğu belirsiz gibi... Kendince akan bir yolculukta elimden akıyor mektuplar. Ben de ilgiyle izliyorum yazdığım mektupları tamamını yazarken gören olarak... Hem yazanı hem de sanki izleri oluyorum elim yazdıkça yeniden yeniden her seferinde...Sonuçta nehirmektupimzalar oluşuyor; yatakta yer, yerde nehiryatak aktıkça... “