Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) eğitim emekçilerinin uluslararası sendikal birliği Eğitim Enternasyonali (EI) ve Eğitim Enternasyonali Avrupa Bölge Örgütü'yle (ETUCE) birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Bölgede süren savaştan ve sokağa çıkma yasaklarından dolayı hayatın durma noktasına geldiğini belirten uluslararası eğitim sendikaları, barış görüşmelerinin bir an önce başlamasını istediklerini kaydetti. 

Evrensel'in haberine göre Eğitim Sen Genel Merkezi'nde dün düzenlenen basın toplantısına Kıbrıs, Danimarka, Fransa, Almanya, Yunanistan, İsveç, Hollanda ve İngiltere'den 11 farklı sendika yöneticisi ve EI/ETUCE yönetimi katıldı. Kürt illerinde süren ablukanın ve sıkıyönetim uygulamalarının eleştirildiği toplantıda konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, iktidarın muhalif tüm kesimleri hedef haline getirdiğini söyledi. Yaşam hakkı başta olmak üzere bölge halkının eğitim, sağlık, barınma gibi haklardan mahrum edildiğini belirten Karaca, 5 Şubat tarihine kadar 224 insanın yaşamını yitirdiğini bildirdi. Karaca, "Sokağa çıkma yasakları 'kamu düzeninin sağlanması', 'vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması' gibi gerekçelerle ilan ediliyor. Ancak başlı başına bu yasaklar kapsamında yürütülen savaş politikası ile halkın can ve mal güvenliği ortadan kaldırılıyor. Geride kamu düzeni namına, yerle bir edilen yaşam alanları kalıyor" dedi.  

'BÜTÜN HAKLAR ENGELLENDİ'

Milli Eğitim Bakanlığının, Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçelerindeki binlerce öğretmenden okulları boşaltmalarını istediğini, yüz binlerce çocuğun eğitim hakkının gasbedildiğini vurgulayan Karaca, sokağa çıkma yasakları süresince toplam bin 556 okulun 11 bin 199 dersliğinde eğitim gören 362 bin 012 öğrenci ile bu okullarda görev yapan 16 bin 797 öğretmenin olumsuz etkilendiğini söyledi. 7 Şubat Pazar günü Şırnak'ın İdil ilçesinde görevli  bin 125 öğretmenin, cep telefonlarına gönderilen mesajla İstanbul, Erzurum ve Rize'deki eğitim seminerlerine çağrıldığını ifade eden Karaca, "Cizre ve Silopi'de boşaltılan okullara asker, polis ve özel harekat kuvvetleri yerleşti. Söz konusu ilçelerdeki 12. sınıf öğrencilerinden 'gönüllü' olanlara, yarıyıl tatili süresince 15 günlük YGS'ye hazırlık kursu açılacağı duyuruldu. MEB eğitim-öğretimi normalleştirmek yerine sorumluluktan kaçarak kurs açmayı tercih etti" şeklinde konuştu. 

'HÜKÜMETLERİMİZ SESSİZ'

ETUCE Temsilcisi Christine Blower da Türkiye'ye çok değişik ülkelerden geldiklerini ve hâlihazırdaki durum ve dayanışma amaçlı Türkiye'ye geldiklerini söyledi. Öğretmen sendikaları olarak eğitim hakkını sonuna kadar savunduklarını ifade eden Blower, kendi hükümetlerinin de Türkiye'deki duruma sessiz kalamasına tepkili olduklarını kaydetti. Blower şu şekilde devam etti: "Ülkelerimeze döndüğümüzde hükümet yetkilileriyle görüşmeler yapacağız ve bu durumları bildireceğiz. Ululslararası bir örgütlülük olarak birimizin incinmesi hepimizin incinmesidir. Dayanışmayı geliştirmemiz gerekir. Öğretmenler ve sendikalar olarak şiddetin son bulmasını talep ediyor ve barış görüşmelerinin yeniden başlamasını istiyoruz. Eğitimin ortasında bulunan insanlar olarak şiddetin son bulmasını istiyoruz." 

'TÜRKİYE, ORTADOĞU VE AVRUPA HALKLARI SAVAŞ İSTEMİYOR'

Almanya'nın eğitim sendikası GEW'in temsilcisi Süleyman Ateş ise Türkiye ve Ortadoğu'daki durumdan endişeli olduklarını kaydetti. İnsanlık ve demokrasi değerlerinin arka plana itilmiş olduğunu dile getiren ateş, "Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa'da bütün halklar savaş istemiyor. Biz savaşa ve bu çılgınlığa karşı barışı savunmak için buradayız. Halkın duyarlığını daha etkin hale getirmek için kaynağında olmak istedik ve geldik. Barış, özgürlük ve insan hakları mücadelesini daha kitlesel hale getireceğiz ve dayanışma içinde olacağız" şeklinde konuştu.