Güncel

Ümit Kaftancıoğlu ve Aşık Mazlumi Hanak'ta anılacak

Edebiyatçı Yazar Ümit Kaftancıoğlu’nu Anma Paneli ve Hanak İlçesi 2. Aşık Mazlumi Anma Şenlikleri 5-6 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek.

1 Temmuz 2019 Saat: 10:03
Ümit Kaftancıoğlu ve Aşık Mazlumi Hanak'ta anılacak
Ümit Kaftancıoğlu ve Aşık Mazlumi Hanak'ta anılacak

ARDAHAN-Hanak Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Edebiyatçı Yazar Ümit Kaftancıoğlu’nu Anma Paneli ve Hanak İlçesi 2. Aşık Mazlumi Anma Şenlikleri 5-6 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek.Anma şenliklerinde, panel, söyleşi ve halk konserlerinin yer alacak.

Görüntünün olası içeriği: 9 kişi, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar ve takım elbise

Büyükkaya’dan davet

Hanak Belediye Başkanı Ayhan Büyükkaya tarafından başlatılan ve ikincisi gerçekleştirilecek olan şenlikler için yaptığı açıklamada, “Kültür, sanat  ve edebiyat dünyamızın tüm değerlerini, bölgemizin vatandaşlarını şenliklerimize davet ediyorum. Ülkemizin iki büyük değerini anmak, anlatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak hepimizin görevidir”dedi.

Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, gülümseyen insanlar, yazı

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yazı


Ümit Kaftancıoğlu kimdir?

Asıl adı Garip Tatar olan Ümit Kaftancıoğlu,  Kars'ın eski ilçesi olan ve sonradan il olan Ardahan'ın Hanak ilçesine bağlı Koyunpınar (eski adı Saskara) köyünde doğdu. Yedi çocuklu yoksul bir köylü ailesinin beşinci çocuğuydu. Garip Tatar, Kışların çok sert olduğu bu yörede fakir bir ailenin çocuğuydu. Yöresindeki diğer çocuklar gibi yalın ayak, üstsüz başsız ve yarı çıplak, yarı aç ve yarı tok büyümüştü.

Okumayı okula gitmeden öğrenmeye başlamış, edebiyat ile de çocukluğunda kültürel muhitinin ve geleneklerinin icabı olarak tanışmıştı. “O uzun kış gecelerinde köyündeki diğer insanlarla beraber Kars kültürünün kış eğlenceleri olan  Masallar, Efsaneler, Türküler,  Halk Hikâyeleri ve Halk Ozanları ndan türküler dinleyerek büyüdü.”   Yöresinin zengin halk kültürünü ve folklorik çeşitliliğini kanıksayarak yetişti. Çocukluk yıllarından gördüğü bu zenginlikler onun yetişme çağlarını etkilediği gibi hayatının gidişatını da bu yönde belirledi. Radyo programlarında çocukluktan aldığı bu kültürü ve görgüyü kullanacaktı.  

Halk âşıklarının, sohbetleri hikâyeleri ve türküleri ile yetişen Garip Tatar  destan ,  masal,  türkü  ,  efsane dinleyerek büyüdü. Okuma ve yazmayı çok küçük yaşta öğrenmiş İlkokulu kendi köyü olan Saskara köyünde bitirmişti. Çocukluk yıllarında çobanlık yapıyor, hayvancılık ve çitçilik yapan ailesine ekonomik yönden yardımcı oluyordu. İlkokuldan sonra yörelerinde açılmış olan Cılavuz Köy Enstitüsüne kaydı yaptırıldı. Hatırlarında ifade ettiğine göre de köyünden Cılavuz Köy Enstitüsüne yayan olarak gitmişti.

1957'de Cılavuz Köy Enstitüsü'nü bitirdi.[1]  Köy Enstitüsünden sonra öğretmen olarak göreve başladı.  İlk görev yeri olan Mardin'in Derik ilçesinde ilkokul Üç yıl kadar köy öğretmenliği yaptı. 

1961'de Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü Edebiyat bölümünü bitirdi. Edebiyat bölümünü bitirdikten sonra ortaokullarda öğretmenlik yapmaya başlamıştı. Rize'nin Pazar ilçesinde ortaokul öğretmenliği yaptı. Bir süre Türkçe öğretmenliği yaptıktan sonra sol görüşleri yüzünden takip edilmeye başlanmıştı. Türlü soruşturmalardan sonra öğretmenlikten uzaklaştırıldı.

1974'te TRT'de yapımcı olarak çalışmaya başladı. Köy Odası programlarını hazırlayan ekibi yönetti. Dönemeç adlı hikayesiyle, 1970 TRT Büyük Ödülü'nü aldı. İlk eseri olan «Dönemeç», köyünden kalkıp, parasız yatılı okula ulaşmak isteyen bir köy çocuğunun, yanı kendi hayatının öyküsüydü.

Öğretmenlik yıllarında kendisi gibi edebiyat öğretmeni olan  Nurcan Kaftancıoğlu adlı Türkçe ve edebiyat öğretmeni ile evlendi Bu evliliğinden bir kız ve bir oğlu dünyaya geldi. 

Köy Odası programlarını hazırlayan ekibin sorumlusu oldu. Hakullah adlı röportajıyla 1972 Ali Naci Karacan Birincilik Armağanı'nı aldı. TRT deki çalıştığı yıllarda halk kültürünü,  halk edebiyatını,  halk sorunlarını radyo mikrofonlarına taşıdı. Pek çok derlemeler yapıp, çocuklar için eserler verip sözlü  halkedebiyatı ürünlerini yazıya geçirip toparlamaya çalıştı.

11 Nisan 1980 gününün sabahı, Mecidlyeköy Ortaklar Caddesi Unsal Sokak Aksu Apartmanındaki dairesinden kızı Pınar'ı Esentepe Ortaokulu'na götürmek üzere evinden dışarı çıktığında küçük kızının gözleri önünde silahlı saldırıya uğradı.[3]  Sırtına ve göğsüne isabet eden 5 kurşunla ağır yaralanan Kaftancıoğlu, Şışll Hastanesine kaldırılmış, ancak ameliyata alınmadan yaşamını yitirmiş, olay sırasında kızı Pınar'a bir şey olmamıştır.[4] Olaydan sonra tutuklanan Ahmet Mustafa Kıvılcım, polise verdiği ifadede Kaftancıoğlu'nu "solcu olduğu için, Ortadoğu gazetesi yazarlarından Ismaıl Gerceksöz'ün İntikamını almak için Kaftancıoğlu'nu öldürdüklerini bildirmiştir. ".[5] [6] Kıvılcım, Askeri Mahkeme tarafından ömür boyu hapse mahkûm edilmiş, fakat cezası Askeri Yargıtay tarafından bozulmuş ve 4 yıl tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılmıştır. [7]

Anısını yaşatmak için Yalın Ses edebiyat dergisi tarafından, ilki  2005 yılında olmak üzere  her yıl “Ümit Kaftancıoğlu Öykü Yarışması” düzenlenmektedir. 

Eserlerinde geniş halk kültürünü, zengin Türkçeyi, halkın çıkış yolu arayan çabalarını, içinde bulunduğumuz çalkantının nedenlerini ortaya sermektedir. Eleştirmenler, yazar için "Türk dilinin engin ve renkli tarlası" yargısında birleşmektedir. Birçok türkü derleyerek Türk müziği ve edebiyatına da katkıda bulunmuştur.   Evreşe Yolları Dar, Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar, gibi bazı meşhur türküler onun derlemesidir. 

Ödülleri:

Dönemeç adlı hikâyesiyle 1970 TRT Başarı Ödülü'nü, Çocuk ve Kent adlı hikâyesiyle Başkent Ödülü'nü aldı.  "Hakkullah" adlı röportajıyla Ali Naci Karacan Birincilik Armağanı kazandı. 

EDEBİ YÖNÜ

Yazar roman ve öyküleri ile dikkati çektiği kadar folklor alanında yaptığı çalışmalarla dikkatleri çekiyordu. “Ümit Kaftancıoğlu kendini bir devrimci olarak gördüğünden, her devrimcinin görev olarak gördüğü bu toprakların kandırılan, aldatılan, yoksullaştırılan, halkını aydınlatmak sorumluluğunu sırtında taşıdı. O bir sosyalistti ama Onu farklı kılan bu toprakların değerlerini kendisine rehber seçmesiydi. Onun rehberi  Şeyh Bedrettin , Pir Sultan Abdal, HACI BEKTAŞ VELİ , Dede Kul Himmet , Seyyit Nesimi, Köroğlu,KAYGUSUZ ABDAL , Dadaloğlu , Aşık Şenlik ,Aşık Eleskeridi.”

Eserlerinde çocukluk yıllarında çok iyi gözlemlediği ve kendi yörelerinde çok zengin olarak yaşayan Halk Edebiyatı kültürünü malzeme olarak ele aldı. Kendi yöresinin insanlarını kışlarını fikirlerini kullandı. Sosyalist bir çizgide sosyal gerçekçilik anlayışına uygun görüşlerini anlattı. Sade samimi sıcak ve duru bir dille anlattı. Yazar türkü, masal ve Halk Hikâyeleri derlemeleri yapmış, çocuklar için de öyküler yazmıştır.  

Dönemeç adlı Öyküsünün konusu:

Korkunç karakış esnasında köydekiler ve hayvanları aç kalmıştır. Kırk evin kırk erkeği,  kırk öküzünü, kırk kızağını alarak Ulgar Dağı gediğinden Ardahan’a ulaşmak, oradan kış boyunca gerekli ekmeklik arpayı gidip getirmeye mecbur kalmıştır. . Kırk ev halkı Ulgar Dağı gediğini aşmanın yüzde yüz ölüm olduğunu bilmektedir.  Erkekler, evdekilerle birlikte açlıktan ölmektense kar altında donarak ölmeyi göze alarak Ardahan’a yola çıkar. Kıtlıktan, yoksunluktan kurtulmak için zorlu  yolculuk başlamıştır. Bu öykü onun köyden çıkarak Cılavuz Köy Enstitüsüne yayan yapıldak düştüğü yılları, yani kendi yaşam öyküsünü dile getirmektedir.

Eserleri

Öykü

  •     Dönemeç (1972)
  •     Çarpana (1975)
  •     İstanbul Allak Bullak (1983)
  •  

Roman 

  1.     Yelatan (1972)
  2.     Tüfekliler (1974) 

Derleme

    Köroğlu Kolları (1974)

Röportaj

 

    Hakullah (1972)

Çocuk kitapları

Kaynak: edebiyatvesanatakademisi.com

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız