Urla’nın Ovacık Köyü’nde ormanlık alana Hassas Teknik Elektrik Şirketi’nin yapacağı RES’ler (Rüzgâr Enerji Santrali) için Urla’da direniş devam ediyor.
Urla Kent Konseyi ev sahipliğinde ve İzmir Kent Konseyleri Birliği öncülüğünde; Urla Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Canan Balkır, İzmir Kent Konseyi Başkanı Çağrı Duruşçu, Buca, Karşıyaka, Gaziemir, Karabağlar, Bayraklı, Güzelbahçe, Konak, Karaburun ve Çeşme kent konseyleri başkanları, İzmir Çevre Gönüllüleri Platformu, Yarımada Ortak Yaşam Platformu Derneği Başkanı Zuhal Okuyan, Ovacık Köy Muhtarı Veysel Erköse, Ovacıklılar ve çevre gönüllüleri RES için Ovacık Köyü Avcılık ve Atıcılık Derneği’nde bir araya gelerek eylem yaptılar. CHP İzmir Milletvekilleri Musa Çam ve Zeynep Altıok , Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, CHP İlçe Başkanı Bahri Yalaz ve Belediye Meclis Üyeleri eyleme destek veren isimler arasında yerini aldılar.
“Doğal Yaşam Alanlarında RES İstemiyoruz” diyen İzmir Kent Konseyleri Birliği üyeleri Ovacık Köyü Avcılık ve Atıcılık Derneği’nde basın açıklaması yaptılar.
İzmir Kent Konseyleri Birliği adına basın açıklaması yapan Karşıyaka Kent Konseyi Başkanı Selman Boyacıoğlu; “Birinci derecede doğal SİT alanı olan, koruma altında altmış çeşit canlı barındıran, aynı zamanda, kuşların göç yolları üzerinde bulunan, yaşam alanlarının çok yakınında ve köylülerin arıcılık, besicilik, zeytin üreticiliği yaptığı, Urla’nın Ovacık, Yağcılar, Kuşçular, Demircili köylerini de içine alan ormanlık alana rüzgâr enerji (RES) santralleri yapılmak istenmektedir. Konuyla ilgili davalar İzmir İdare Mahkemelerinde devam ederken, şu ana kadar bin üç yüz ağaç kesimi gerçekleştirilmiştir. 19 Ocak 2016 tarihinde başlayan kesim işlemi, yürütmenin durdurulması kararıyla şimdilik durdurulmuştur. Ancak projenin hayata geçirilmesi halinde on sekiz bin ağaç kesimi yapılacağı ifade edilmektedir” dedi.
“BİZLER GELECEK NESİLLERE, DOĞAYA; TÜM CANLILARA KARŞI SORUMLUYUZ”
Boyacıoğlu; “ Ülkemizin enerji ihtiyacının farkındayız. Yenilenebilir, temiz enerji kaynağı olarak rüzgârdan yararlanılmasını da destekliyoruz. Ancak RES’ler için seçilen bölge çevre katliamına neden olacak bir bölgedir. Burası, barındırdığı zengin flora ve faunanın yanı sıra içerisinde nesli tükenmekte olan ve mutlaka korunması gereken türleri de içermektedir. Urla’nın ve içinde yer aldığı Yarımada’nın hassas doğal dengesinin korunması bu nedenle de zorunludur. Dava dosyalarında, yaşam alanlarına neden bu tür santrallerin yapılmaması gerektiğine dair birçok bilimsel araştırma raporları mevcuttur. Bizler gelecek nesillere, doğaya; tüm canlılara karşı sorumluyuz. Ormanlarımızın, zeytinliğimizin, bitki ve hayvan topluluklarımızın yok olmasına izin vermiyoruz. Biz buraları dedelerimizden aldık ve torunlarımıza koruyarak teslim edeceğiz” açıklamasını yaptı.
“RES’E DEĞİL AMA YERLEŞTİKLERİ YERLERE KARŞIYIZ”
Kent konseylerinin ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdiğiniz için hepinize Urla Belediyesi ve Urla Kent Konseyi adına teşekkür etmek istiyorum diyen Başkan Sibel Uyar; “Kent konseyleri sivil toplumların en aktif çalışan kesimidir. Doğamıza sahip çıkmak için bugün buradayız. Biz asla yenilebilir enerjiye karşı değiliz. Ancak her zaman söylediğimiz gibi Urla İzmir’in arka bahçesi. Nefes aldığımız yerler burası. Ormanlar sayesinde İzmir’de nefes alıyor. Dolayısıyla bunları korumak istiyoruz. Anneannelerimizden dedelerimizden aldığımız bu mirası torunlarımıza bozmadan bırakmak için çalışıyoruz. Bugün buraya gelip bizlere destek veren herkese teker teker çok teşekkür ediyorum. RES’e değil ama yerleştikleri yerlere karşıyız” dedi.
“DİRENİŞİN BİR PARÇASI OLMAYA, HAK ARAMAYA, ADALET İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Basın açıklamasında söylenen her şeyin altına imzamızı atıyoruz diyerek konuşmasına başlayan milletvekili Altıok; “Cumhuriyet Halk Partisi olarak elbette ki çağdaş dünyanın takip ettiği yenilenebilir enerjiyi destekliyoruz. Ne yazık ki bu işi ranta döndürmek isteyen odaklar bunu da bir algı malzemesi yaparak sanki biz buna karşıyız, modernleşmeye dünyanın döndüğü çevresel gelişmeye karşıyız gibi bir algı yaratmak istiyorlar. Bu doğru değildir. Tüm dünyada olduğu gibi evrensel kriterler ile yaşam alanları dışında doğaya, hem insan sağlığına hem de doğadaki hiçbir canlının sağlığına yaşam hakkına zarar vermeyecek şekilde düzenleme yapılması, ranta alet edilmemesi sayıların bilim adamları tarafından yerleşim yerlerinin teknik koşullar gözetilerek seçilmesi ile her türlü desteği elbette veririz. Ovacık’taki direnişin bir parçası olmaya, hak aramaya, adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz”
“YARIMADA DA YAPILAN TAM BİR KATLİAMDIR”
Özellikle yarımada bölgesinin bir talan politikası ile karşı karşıya olduğunu dile getiren Milletvekili Musa Çam; “Karaburun, Çeşme, Urla, Seferihisar bölgesi hem balık çiftlikleri, hem taş ocakları, hem mıcır ocakları hem de rüzgârgülleri ile birlikte tamamen bir çevre katliamına sahne olmaktadır. Biz balık çiftliklerine karşı değiliz. Biz taş ocaklarına karşı değiliz. Biz mıcır ocaklarına karşı değiliz. Biz rüzgârgüllerine yenilenebilir enerjiye karşı değiliz. Ama bunların doğru yerlerde ve doğru projelerle gerçekleştirilmesinden yanayız. O nedenle şuan da yarımada da yapılan tam bir katliamdır” diye konuştu.
Çam; “Urla Ovacık’ta şuanda verilen ruhsatlı alan 30 bin 700 hektar alan tamamen yok edilmek istenmektedir. Buna seyirci kalmak buna suskun kalmak bugün söylenenler gibi dedelerimizden atalarımızdan aldığımız bu güzel mirası çocuklarımıza ve torunlarımıza bırakmamak demektir. Suç işlemiş oluruz. Dolayısıyla suç işlemeyeceğiz. Suça ortak olmayacağız ve karşı çıkacağız” ifadelerine yer verdi.
Yaşam alanlarında RES istemediklerini belirten çevreci aktivistler, Milletvekili Musa Çam, Zeynep Altıok ve Başkan Sibel Uyar ile birlikte bir kez daha RES’e hayır dediler.(Ege Metropol)