Venezuela'da sağ muhalaefetin şiddet içeren eylemleri sürüyor. Ülkede yaşamını yitirenlerin sayısı 53'e yükseldi.
Venezuela’da sağ muhalefetin şiddet eylemleri sürerken ölü sayısının 53’ye yükseldiği açıklandı. 53 kişiden 12’sinin doğrudan muhalif göstericiler, 8’i de doğrudan güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü belirtiliyor.Öte yandan bir kadın doğum hastanesi iki gün boyunca muhalefet eylemcilerinin ablukasına maruz kalınca yeni doğan bebekler tahliye edildi.
İki gün boyunca çevresi barikatlarla kapatılan hastanenin önünde molozlar yakıldı. Hastane personelinin giriş çıkışına da izin verilmedi. Son olarak üç yeni doğan ve doğum yapmakta olan bir hamile kadının tahliye edildiği öğrenildi.
Hastanenin direktörü Dr. Natalia Martinho, hastane binasının 50 metre ilerisine kurulan barikatlardan yükselen dumanlarının hastaneye girdiğini ve özellikle dördüncü katta bulunan hastaların sağlığını tehdit ettiğini belirtti.
DOKTOR VE HEMŞİRELERİ BARİKATLARDAN GEÇİRMEDİLER
Haberde, doktor, uzman doktor ve hemşirelerin barikatları geçerek hastaneye geçmelerine izin verilmediği de kaydedildi. Devlet Başkanı Maduro da, Aragualı 27 yaşındaki hamile bir genç kadının, “terörist grupların” engeli nedeniyle tedavi edilemeyince, üç yeni doğanla birlikte tahliye edildiğini açıkladı.
Bu arada Maduro’nun istifasını ve erken devlet başkanlığı seçimlerinin yapılmasını isteyen, meclisteki sağ muhalefetin örgütlediği eylemler yedinci haftaya girdi. Son birkaç günde iki kişi daha şiddet nedeniyle yaşamını yitirdi. Cinayetlerin nasıl işlendiğine dair gerçekler ise yavaş yavaş aydınlanıyor.
POLİSLER HAKKINDA DAVA VE YAKALAMA KARARI
Habere göre, Çarşamba günü Tachira eyaletindeki bir muhalefet eylemi yakınlarında 46 yaşında Manuel Castellanos isimli Venezuelalı vurularak yaşamını yitirdi. Castellanos’un ensesinden vurulduğu ve hastaneye götürüldüğünde yaşamını yitirmiş olduğu belirtildi.
Savcılığın cinayet nedeniyle üç güvenlik görevlisi hakkında yakalama kararı çıkardığı öğrenildi. Yine Tachira’da iki polis hakkında daha 18 yaşındaki Luis Jose Alviarez Chacon ve 33 yaşındaki Diego Hernandez’i öldürmek suçlamasıyla dava açıldı.
Ülkenin güneybatısında, Kolombiya sınırında bulunan Tachira, en şiddetli çatışmaların yaşandığı bölgeler arasında.
Perşembe gecesi ise, yine Tachira’daki iki multimedya merkezinin yağmalandığı, merkezlerden birinde, görme engellilere hizmet veren ve maliyetinin oldukça yüksek olduğu belirtilen aletlerin çalındığı açıklandı.
İKTİDAR YANLISI AKTİVİST İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLDÜ
Lara eyaletinde de, Ciudad Barquisimeto isimli yerel gazete, iktidar partisi PSUV (Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi) üyesi Pedro Josue Carrillo’nun kaçılarak öldürüldüğünü ve cesedinin Perşembe günü bulunduğunu yazdı.
Gazete, görgü tanıklarının, Carrillo’nun Salı günü mavi kamyonetli ve maskeli adamlar tarafından kaçırıldığını ve birinin o sırada “Bunu alın, bu Chavezci” dediğini aktardığını ileri sürdü.
PSUV’un bölge yöneticisi Juan Campos, yaptığı açıklamada, cesette yanık ve işkence izleri bulunduğunu ve bölgede özellikle paramiliterler güçlerin saldırılarının yaşandığını söyledi. Savcılığın ise henüz açıklama yapmadığı belirtildi.
ARELLANO VE MORA’YI GÖSTERİCİLER ÖLDÜRMÜŞ
Adalet Bakanı Nestor Reverol ise Çarşamba günü yaptığı açıklamada, San Antonio’da öldürülen 31 yaşındaki gösterici Diego Arellano’nun yakın mesafeden 11.03 milimetrelik kurşunla öldürüldüğünün tespit edildiğini, bunun da saldırının “göstericiler arasından” geldiğini kanıtladığını söyledi. Suç mahalinde 12 kovan ve el yapımı boru tipi bomba bulunduğu da açıklandı.
Barinas kentinde öldürülen 17 yaşındaki Yeison Mora’nın ailesi de, cinayetin muhalif eylemciler tarafından gerçekleştirildiğini öne sürdü. Mora’nın amcası Alexis Mendoza, gencin erkek kardeşi ile birlikte bir muhalefet gösterisinin yakınından geçerken kafasından vurularak hayatını kaybettiğini söyledi. Barinas Valisi Zenaida Gallardo, ön otopsi raporunda Mora’nın kurşunla değil protestocuların kullandıkları el yapımı bir silahtan çıktığı anlaşılan çelik bir bilye ile öldürüldüğünün tespit edildiğini açıkladı.
Mendoza ise Venezuela Ulusal Radyosu’na yaptığı açıklamada, “Biz ailesi olarak muhalefetin yeğenimin ölümünü propaganda malzemesi olarak kullanmasını istemiyoruz” diyerek cinayetin protestocular tarafından işlendiğinin açık olduğunu söyledi.
53 KİŞİYİ KİM ÖLDÜRDÜ?
Venezuelanalysis.com’un verilerine göre, 4 Nisan’dan bu yana devam eden sokak şiddeti sırasında 12 kişi doğrudan muhalefet göstericileri, 8 kişi ise doğrudan güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. 5 kişi göstericilerin yollara kurduğu barikatların neden olduğu kazalarda yaşamını yitirirken, 8 kişi de yağma girişimleri sırasında hayatını kaybetti. 20 cinayetin ise hala faili meçhul.
VENEZUELA’DA NELER OLUYOR?
Latin Amerika ülkesi Venezuela’da, iktidardaki sosyal demokrat Nicolas Maduro hükümeti, Aralık 2015’te yapılan milletvekili seçimlerinde parlamentodaki çoğunluğu sağ muhalefetin ittifak partisi Demokratik Birlik Masasına (MUD) kaptırdı.
1999’da Hugo Chavez’in iktidara gelmesinden bu yana, ABD desteğiyle hükümeti devirmek için Nisan 2002’deki darbe girişimi de dahil birçok yol deneyen sağ muhalefet, meclis çoğunluğunu ele geçirdikten sonra sokak eylemlerine ağırlık verdi.
4 NİSAN’DA ŞİDDET SOKAĞA GERİ DÖNDÜ
Mart sonunda Yüksek Mahkeme’nin, seçim hilesi nedeniyle vekilliğini geçersiz saydığı MUD milletvekillerinin Meclisteki görevlerine devam etmesini gerekçe göstererek Meclisin görevlerini askıya aldığını açıklaması üzerine sokak eylemleri yeniden başlamıştı.
Venezuela burjuvazisinin yönettiği sağ muhalefetin sokaktaki kitlesel yürüyüşlerine, birçok kesimden Venezuealalılar katılsa da, özellikle şiddet eylemlerini yönetenler aşırı sağcı gruplardan oluşuyor.
Bireysel silahlanmanın yüksek olduğu ülkede birçok gösterici grup silahlarıyla çatışıyor. Her türlü kamu binası ise saldırıların hedefinde.
Öte yandan hükümetin çağrısını yaptığı eylemlerin kitleselliği de önemli bir halk kesiminin desteğinin de sürdüğünü gösteriyor.
Hükümetin diyalog ve kurucu meclisle yeni anayasa yazma çağrılarına ise muhalefetten olumlu yanıt gelmedi.
Son olarak muhalefet lideri ABD’yi giderek burada üst düzey generallerle görüşme yapması ve orduya yönelik çağrılar ülkede bir darbe hazırlığı yapıldığı iddialarının güçlenmesine neden oldu. Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları da ortak açıklama yaparak Venezuela’daki sağ muhalefeti desteklemiş, erken seçim yapılmasını istemişlerdi.(Bilgi: Evrensel dışHaberler)