Açlık Grevlerini İzleme Heyeti, açlık grevinde olan Grup yorum üyelerini ziyaret ederek, taleplerini hükümet ve kamuoyu ile paylaşmak için basın toplantısı düzenledi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İstanbul Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İstanbul Şubeleri ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından oluşturulan ve hapishanelerde yaşanan sorunlar ile yapılan açlık grevlerini izleyen heyet 13 Kasım tarihinde Silivri Hapishanesini ziyaret ederek bu hapishanede tutulmakta olan Grup Yorum Müzik Grubu üyeleri ile görüştü. Grup Yorum üyelerinin sürdürdükleri açlık grevinin nedenleri, hapishanede karşılaştıkları sorunlar, ortaya çıkan sağlık sorunlarına dair aldıkları bilgileri hem hükümet yetkilileri ile de hem de kamuoyu ile paylaşmak amacıyla da bu basın toplantısı düzenlenledi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Avukat Gülseren Yoler'in yaptığı açıklamada şu bilgilere yer verildi:
"Bilindiği üzere Grup Yorum’un katılacağı konserlerin yasaklanması, üyelerine yönelik gözaltı ve tutuklama biçimindeki baskılar uzun süredir ve çalışmalarını tamamen durduracak yoğunlukta devam etmektedir.
Nitekim, Grup Yorum üyeleri gizli tanık ifadeleri gerekçe gösterilerek yine tutuklanarak hapishaneye konulmuş, bir yıla yakındır tutuklu olmalarına rağmen çoğu hakkında henüz iddianame dahi düzenlenmemiştir.
Bu baskıyı protesto eden Grup Yorum üyeleri yapılan görüşmelerde; kendilerine yönelik gözaltı ve tutuklamaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, gizli tanık ifadesi ve dosyalara konulan gizlilik kararları ile haklarındaki suçlamaları dahi aylar sonra öğrenebildiklerini, avukat seçme haklarının kısıtlandığını, aylarca duruşmaya çıkarılmadan bekletildiklerini, adil yargılanma haklarının her aşamada ihlal edildiğini, çalışma mekanlarının basılarak üretimlerine zarar verildiğini, arama ve gözaltına alma işlemleri sırasında şiddet ve işkenceye maruz kaldıklarını, hapishanede tutuldukları süre içersinde sürekli baskı gördüklerini, keyfi olarak mektuplarına el konulduğunu, gelen mektupların verilmediğini, avukatlara gönderilen mektuplara dahi sakıncalı denilerek el konulduğunu, yaşanan sorunları çözecek yetkililere ulaşma imkanlarının ellerinden alındığını, yetkililere seslerini duyurabilmek için slogan atmak, açlık grevi ve benzeri eylemler yapmak durumunda kaldıklarını, bu kere de bu eylemleri nedeniyle hücre cezası, iletişim cezası, görüş yasağı, faaliyetlerden men gibi disiplin cezalarına maruz bırakıldıklarını, açlık grevine başlamaları nedeniyle baskıya maruz kaldıklarını, disiplin cezası verildiğini, 8 Ağustos ve 15 Ağustos tarihlerinde yapılan açık görüşler sırasında zorla müdahale edecekleri yönünde tehdit edildiklerini, buna tepki göstermeleri nedeniyle darp edildiklerini, hiçbir karar olmadığı halde açlık grevine başladıkları günden bu yana sohbet haklarından yararlandırılmadıklarını, kendilerine uygulanan tecrit ve baskının bu cezalar ve keyfi uygulamalar nedeni ile daha da ağırlaştığını ifade etmiş ve içerde ya da dışarıda Grup Yorum’a yönelik hukuka aykırı uygulamalar son bulana kadar açlık grevini sürdüreceklerini açıklamışlardır.
Görüşmenin devamında, hastaneye sevkler sırasında hapishaneden verilen kimliğin takılması zorunluluğu ve çift kelepçe uygulaması nedeniyle sorunlar yaşandığını, bu uygulamayı protesto ettiklerini bu nedenle hastaneye götürülmediklerini belirtmiş, açlık grevi süresince sağlık durumlarının bağımsız bir hekim heyeti tarafından izlenmesini talep ettiklerini, ancak bu talebin reddedildiğini, bu talep ve sorunların takibi bakımından Tabip Odası ve İnsan Hakları Derneği’ne başvurularının olduğunu, yaşadıkları sorunlara ve çalışmalarını keyfi olarak yasaklanmasına karşı kamuoyunun duyarlılık göstermesini umduklarını sözlerine eklemişlerdir.
Yukarıdaki ortak beyanlara ek olarak; açlık grevi nedeniyle kilo kaybı, ağız içi yaraları, yorgunluk, zaman zaman baş ağrısı, halsizlik, az uyku, soğuğa aşırı duyarlılık gibi şikayetlerin ortaya çıktığını belirten mahpuslardan
İbrahim Gökçek; 18 Haziran’da açlık grevine başladığını, kendilerine uygulanan hukuka aykırı uygulamaların son bulması için 149 gündür açlık grevinde olduğunu, 20 kilonun üzerinde zayıfladığını ve halen 52 kilo olduğunu, şikayetleri açlık grevine başlaması gerekçesi ile hakkında 18 Haziran’da açılan disiplin soruşturması sonucunda bir aktivitelerden ( sohbet-spor) men cezası verildiğini, itiraz ettiğini ancak İnfaz hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı onadığını, “sohbet hakkımız engellenemez” biçiminde attıkları sloganlar nedeniyle dahi soruşturma açılıp yeni disiplin cezaları verildiğini, açlık grevinin 52. Gününde yapılan açık görüş sırasında ve ailelerinin yanında idareden gelen memurlar ve sağlık görevlileri tarafından zorla revire götürülme ve zorla müdahale ile tehdit edildiklerini, buna slogan atarak tepki verdiklerini bu nedenle darp edildiklerini, sonrasında şiddet uygulayan görevliler hakkında şikayette bulunduklarını ancak bu şikayetlerine halen cevap verilmediğini, buna karşılık şiddet uygulayan görevlilerin haksız suçlamalarla karşı şikayette bulunduklarını, dışarıda başlayan hukuka aykırı baskı ve şiddetin burada da değişik şekillerde sürdürüldüğünü, belirtmiştir.
Barış Yüksel; 150 gündür açlık grevinde olduğunu, 55,5 kiloya kadar zayıfladığını ve benzer sağlık sorunları ve baskılar ile karşı karşıya olduğunu, açlık grevinin 100. Günlere varması ile idarenin psikolojik ve fiziki baskısının arttığını, 52 ve 60. Günlere denk gelen açık görüşler sırasında zorla müdahale tehdidi ile karşılaştıklarını ve şiddete ve haksız suçlamalarla soruşturmaya uğradıklarını, mektuplarının “ infial yaratabilir” denilerek engellendiğini, avukatına dahi mektuplaşmasına engel olunduğunu, açlık grevine başladığı için 1 ay faaliyetlerden men cezası verildiğini, öncesinde açılan bir disiplin soruşturması sonucunda 8 gün hücre cezası ve 1 ay görüş yasağı verildiğini,
Ali Aracı; 79 gündür açlık grevini sürdürdüğünü,14 kilo verdiğini ve 47 kiloda olduğunu, arkadaşlarınınkine benzer sağlık sorunlarının baş gösterdiğini, disiplin soruşturmaları, hak gaspları, baskıların devam ettiğini, mektupların 2 ay bekletilip sonra gönderildiği yada geri verildiği durumlar olduğunu, ancak yakın zamanda bu sorunun kısmen aşıldığını, kendilerine karşı yapılan haksızlıklara karşı yaptıkları açlık grevini bu sorunlar son bulana kadar sürdüreceklerini,
Belirtmişlerdir.
Açlık Grevlerini İzleme Heyeti olarak; hapishanelerde yaşanan can alıcı sorunlardan, bu sorunlara çözüm üretilmemesinden kaygı duymaktayız. Mahpusların, sorunlara çözüm ararken başvurdukları yöntemler nedeniyle üzerlerindeki baskının daha da artması, sorunlara çözüm bulmak, yetkililere seslerini duyurabilmek için açlık grevi dışında bir yolun kalmadığını düşünerek yaşamlarını tehdit eden bu eyleme daha sıklıkla mecbur bırakılmaları/yönelmeleri, adli mahpuslar içinde de açlık grevinin giderek yaygınlaşması endişelerimizi artırmaktadır.
Bunun yanında; özel olarak Grup Yorum üyelerinin tutuklanmalarına ve faaliyetlerinin engellenmesine gerekçe olarak sunulan, bu faaliyetlerin yasadışı örgülerle ilişkili olduğu iddiası, genel olarak; müzik ve sanat faaliyetlerinin, yasal dernek, sendika, kültür merkezi benzeri demokratik örgütlerin faaliyetlerinin yasadışı örgütlerle ilişki iddiasına gerekçe yapılması pek çok demokratik faaliyeti baskılamış, örgütlenme özgürlüğünden ifade özgürlüğüne pek çok hak ve özgürlük ihlal edilmiştir.
Yasal kurumlarla olan ilişkisinin ve bu yasal kurumların düzenledikleri etkinliklere katılmanın terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetinde delil olarak kullanılması nedeniyle örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği iddiası ile 14.08.2014 tarihinde yapılan bireysel başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından 9 Ekim 2019 tarihinde verilen ve 8 Kasım’da yayınlanan 2014/ 13961 başvuru nolu kararda başvurucunun örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine dair verilen karar, Demokratik mücadeleyi felce uğratan bu yönelim karşısında büyük bir önem arz etmektedir. Bu kararın yargı ve idare tarafından derhal hayata geçirilmesi ile başta Grup Yorum olmak üzere, demokratik alan faaliyetlerine ilişkin suçlamalar düşürülmeli, verilen haksız ceza ve davalar düşürülmelidir.
Yaşam hakkını ve insanlık onurunu savunan açlık grevi izleme heyeti olarak ölümler olmadan bir an önce yetkilileri sorunun çözüme kavuşturulması konusunda, mahpusların bağımsız sağlık heyetleri tarafından takip edilme taleplerinin yerine getirilmesi, hastane sevkleri sırasında kart takılması ve kelepçe dayatması gibi insanlık onuruna ve İstanbul protokolüne aykırı eylemlere son verme konusunda çağrıda bulunuyoruz.
AÇLIK GREVLERİNİ İZLEME HEYETİ
(İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi- İstanbul Tabip Odası – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İstanbul Şubeleri- Türkiye İnsan Hakları Vakfı )"