İstanbul Tabip Odası yöneticileri ve üyeleri, 15 Mart Tıp Haftası etkinlikleri kapsamında Taksim’deki Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bıraktı. İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, Yönetim Kurulu üyeleri ve üye hekimlerin yanı sıra Türk Tabipler Birliği (TTB) eski Başkanı Raşit Tükel törene katıldı. Üzerinde “Hekimlik yapmak istiyoruz” yazılı çelengi anıta bırakan hekimler, ardından hazırladıkları 2020 Hekimlik Bildirgesi’ni okudu.  

Bildirgeyi İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Osman Küçükosmanoğlu okudu. Bu yılki 14 Mart Tıp Haftası’nı tüm dünyanın koronavirüs (Kovid-19) küresel salgınıyla boğuştuğu günlerde kutladıklarını belirten Küçükosmanoğlu, hekimlerin bütün emeğini, enerjisini toplumun hizmetine sunmaya görev bildiğini ifade etti. 

Ancak, sağlık ortamının Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarından beri “en karanlık dönemini” yaşadığını söyleyen Küçükosmanoğlu, “Hekimlik değerlerinin, deontolojinin giderek kaybolduğu, genç hekimlerin ülkemizden uzaklaştığı, kalanların aşırı iş yükü ve performans kaygısıyla tükendiği ve can güvenliği olmadığı bir süreç yaşamaktayız. Son 17 yıldır uygulanan sağlık politikalarının, sağlıkta kışkırtılmış talebin sonucu olarak günde 3 milyon insan sağlık kurumlarına, yılda 110 milyon insan acillere başvurmaktadır” dedi.  

‘SORUNLARIN SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ’ 

Küçükosmanoğlu, sağlık sisteminden kaynaklanan bu sorunlar nedeniyle ise sürekli olarak şiddete maruz kaldıklarını kaydetti. Küçükosmanoğlu, “Oysa hastalarımıza yeterli süre ayıramamanın, bir türlü düşürülemeyen telefonla randevuların, ticarethaneye dönüştürülen sağlık kurumlarının, partizanca atamaların, liyakatsiz akademik yükseltmelerin, şehir içindeki hastaneler kapatılarak açılan özel ortaklı şehir hastanelerinin, sağlık sisteminden kaynaklanan sorunların sorumlusu biz değiliz” ifadelerini kullandı. 

TALEPLER SIRALANDI 

Şiddetsiz bir sağlık ortamı için 5 acil talepleri olduğunu söyleyen Küçükosmanoğlu, taleplerini ise şöyle sıraladı: “Şiddete karşı caydırıcılık için İTB'nin hazırladığı Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı hızla yasalaştırılsın. Artık Sağlık Bakanlığı tarafından da iş kazası olarak kabul edilen sağlıkta şiddetle ilgili olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu etkin olarak uygulansın. Muayene randevuları hastaya yeterli süre ayrılacak şekilde düzenlensin. Acil servislerde sadece acil hastalara hizmet verilsin. Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilsin, sevk zinciri uygulamasına geçilsin.”