NECDET ÖZSAYGIN

Açıklamada şu görüşlere yerverildi;

150 bine yakın kamu emekçisinin hukuksuz ihraç edilişi 3 yıla yakın bir zamandır sürüyor.Unutan sorumsuz yetkililere rağmen biz unutmadık.Unutan sadece isminde sendika yazan sendikalara rağmen biz unutmadık.İhraç edilen arkadaşlarımız için dayanışmamızda,mücadelemizde sürüyor.Gasp ettikleri işimizi geri almak için 126 haftadır kentin meydanlarındayız.Yurttaşlık haklarımızın elimizden alınması karşısında sessiz kalmayarak işimize geleceğimize ve haklarımıza sahip çıkmaya devam ediyoruz.

15 Temmuz 2016’dan hemen sonra 1 Eylülde çıkarılan KHK’larla kamu emekçilerinin ihraç edilme süreçleri başlamıştı. O günden bu güne tam 1000 günü aşkın süre geçmiştir.Geçen süre zarfında iktidar hukuksuz ihraçlara son vermek yerine,yeni KHK’larla OHAL işlemlerini inceleme komisyonunun görev süresini uzatarak hukuksuzlukta ki ısrarını sürdürmüş,vatandaşına olan kinini kanıtlayarak büyütmüştür.

Normal yasalara göre bir dilekçenin 60 gün içerisinde cevaplanması gerekiyorken 3 yıla yakın bir zamandır itiraz dilekçelerimiz incelenmemiş,ihraç gerekçeleri hiç birimize açıklanmamış,OHAL komisyonu kurularak görev süresi uzatılmış ve bu şekilde mahkemelerde dava açmamız engellenmiştir.Bu güne kadar haklarında soruşturma yürütülen savcılıklar tarafından takipsizlik yada mahkemeler tarafından beraat kararı verilen yada hiçbir adli idari soruşturması olmayan,hukuksuz ihraç edilen on binlerce kamu emekçisinin bir an önce işine mesleğine başlaması gerekiyorken hukuksuzluğu bu yalınlıkta her gün tekrar yaşamalarına vicdan sahibi yurttaş kabul edemez.Bizlerde asla kabul etmeyeceğiz.

Bütün bu yaşananlar karşısında yaşanan travmalar, ölümler,intiharlar artarak devam ediyor.Yakın bir süreçte Denizli Merkezefendi ilçesinde yaşayan öğretmenlik mesleğini yaparken ihraç edilen 40 yaşında ki Canan Ş.oturduğu evde mutfağın tavanına kendini asarak intihar etmiştir.Buradan Canan öğretmenin ailesine sevenlerine başsağlığı diliyoruz.Canan öğretmeninde bundan önceki onlarca ihracın ölümünden ve intiharlarından da ihraç kararlarında imzası olanlar ve AKP iktidarı sorumludur.

Sosyal bir devletin olmazsa olmazı vatandaşına iyi bir gelecek hazırlamasıdır, işbulmasıdır,demokrasiyi ve hukuku yaşatmasıdır.Geleceğini karartan siyasal düşüncesine göre hukuku uygulayan,öçalan,haklarını gasp eden,yaşam hakkı tanımayan bir siyasal iktidar er yada geç yaptıklarının hesabını verecektir.

Haftalardır buradan bize yaşatılan hukuksuzluklara son verin diyoruz! Yurttaşlık haklarımızı gasp edemezsiniz! Adalet saraylarını yapmakla övüneceğinize adaleti sağlayın!Bir milyonu ilgilendiren hukuksuz ihraçlar orta yerde duruyorken bu zulme dayanamayarak her gün yeni intiharlar ve ölümler yaşanıyorken yargı reformu yapacağız diyerek ortaya çıkıp adalet timsali kesilmenize kim inanacak.

Yeter artık!İşimiz, çalışma haklarımız,seyahat özgürlüğümüz ve seçme/seçilme haklarımız yurttaşlık haklarımızdandır.Bunları kullanmak istiyoruz.

Biz biliyoruz ki;

Kamuda güvenceli çalışmayı savunanları kamu emekçilerinin iş güvencesini kaldırmak isteyenler ihraç etmiştir.

Adil bir vergi sistemi isteyenlere emekçileri vergi yoluyla soymak isteyenler ihraç etmiştir.

Emeklilik yaşının düşürülmesini savunanları,emekçileri mezarda emekliliği dayatanlar ihraç etmiştir.

Halkın iradesini savunanları KHK’lı diye bu iradeyi gasp edenler ihraç etmiştir.

Emeği barışı yaşamı ve yaşatmayı savunan emekçiler verdikleri mücadele uğruna ihraç edilmişlerdir.

On yıllarımızı vererek elde ettiğimiz işimizi ve haklarımızı kirli siyasetinize kurban ettirmeyeceğiz!Bu yaşattıklarınız karşısında  da bir köşeye çekilip sessiz kalmayıp haklı direnişimize devam edeceğiz.

İşi ekmeği ve çocuklarının geleceği için onurlu bir duruş gösteren,emek barış ve demokrasi mücadelesi veren arkadaşlarımızın yerine koltukları ve kişisel çıkarları için asılsız ihbarlarda bulunan ihbarcılar yargılanmalıdır.Adalet ve hakikat arayışımız bütün arkadaşlarımız işlerine geri dönene kadar sürecektir.

Biz kazanacağız!Adalet ve hakikat kazanacak!GERİ DÖNECEĞİZ!

Yıllardır ödediğimiz bedellerle ,emek ile diş ile tırnak ile güzel günler görmek için mücadele eden bizler,

‘’Her Şey Çok Güzel Olacak’’diyoruz, kesintisiz mücadelemizi sürdüreceğimizi ilan ediyoruz.