Dönemin gençlik önderlerinden İbrahim Yirik mesajında, “Ateşin çocukları Bülent’i yarın elleri ve omuzları üzerinde sonsuzluğa aynı duygularla uğurlayacaklar”dedi.
1970’li yılların gençlik önderlerinden, Dev-Genç Genel başkanlarından, tüm miting ve toplantıların değişmez konuşmacısı, her konuşmasına başlayınca, “Sizlere Angola’dan, Kamboçya’dan, Küba'dan selam getirdim” sözleri ile hafızalara kazınan ajitatör ünvanlı Bülent Uluer’in cenazesi Perşembe günü Karacaahmet’te toprağa verilecek.
Sempatik kişiliği, insanlarla kurduğu samimi ve sıcak diyalogları nedeniyle her kesim tarafından sevilen Bülent Uluer için, sosyal medyada yoğun taziye, üzüntü ve anılar yayınlanırken, dönemin gençlik önderlerinden ve İDÖD Başkanlarından İbrahim Yirik de gençlik dönemi arkadaşının ardından yayınladığı mesajında, “Ateşin çocukları Bülent’i yarın elleri ve omuzları üzerinde sonsuzluğa aynı duygularla uğurlayacaklar”dedi.
İbrahim Yirik’in açıklaması şöyle: Bülent ile aynı kuşağın gençleri, dostları, arkadaşlarıyız. Yıl 1973. 12 Mart faşist darbesinin yarattığı toplumsal enkaz üzerinde, Mahirlerin, Denizlerin ve İboların takipçileri devrim mücadelesinin ateşini körüklemeye başladığı işte o günlerde Mahir’in çizgisinin bir neferi olarak Bülent’i tanıdım. Toplantılarda, mitinglerde, ajitasyon denilince ‘Ajitatör Bülent’i görürdük…Ajitatör isminin hakkını veren Bülent’i… Ve bugün Bülent’in gidişi ile yaşadığımız acı daha da katlandı. Çünkü, emperyalizme ve faşizme karşı ateşli bir sınavın içinde yer alan 18-20 yaşlarındaki ateşin çocuklarının binlercesi toprağa düştü gözümüzün önünde. Tıpkı arkadaşlarım Fehmi Gökçek, Atilla Ermutlu, Zeki yumurtacı, Dursun Karataş, Niyazi Aydın, Nasuh Mitap, Süleyman Cihan, Nürettin Gürateş gibi…Ve şimdi de gençlik arkadaşım Bülent bizleri bırakıp gidiyor.
43 YIL SONRA TAZELENEN DOSTLUK
Gençlik dönemimizin iki arkadaşıydık ama birbirimizden farklı süreçler yaşamıştık. Kimimiz cezaevlerinde, kimimiz sürgünlerde ama kafamızda yine o devrim ateşinin kıvılcımları eksik olmamıştı. Aradan 43 yıl geçtikten sonra Bülent ile karşılaştığımızda sanki hiçbir olumsuzluk yaşanmamış gibi öpüştük, sarıldık birbirimize. Ne de güzel doyasıya andık o günleri.
GÜLE GÜLE BÜLENT
Eminim ateşin çocukları, Bülent’i yarın ellerli ve omuzları üzerinde sonsuzluğa aynı duygularla uğurlayacaklar. Şimdiden Bülent dostuma güle güle diyorum…Güle Güle Bülent güle güle..”