12 Eylül Faşizmi muhalefetin bir kısmını fiziksel olarak imha etmiş, büyük bölümünü cezaevlerinde doldurmuş, memleketi çıt çıkmayan sermayenin istediğini yapabileceği bir ortam yaratmaya çalışmıştı.

Sus pus olan muhalefetin yerini hiç de hesaba katmadığı analar almakta gecikmediler. Cezaevi kapılarında evlatlarını koruma kaygısıyla başlayan destek uğraşları giderek politize oluyor ve kurtuluşun tek başına olmadığını gördükçe bütün tutsaklara desteğe dönüşüyordu. Artık bütün tutsaklar oğulları ve kızları haline geliyordu.

Anadolu cezaevi kapılarında direnen çocuklarına destek olmak için her şeyi göze alan eli öpülesi analarımızdan biri de Zeliha Özcan, Metin Özcan'ın annesi. Doğru ifadeyle tüm 12 Eylül tutsaklarının annelerinden biri, bir 12 Eylül annesi...

Bir kitapta geçen anılarda anlatılanlar aklıma hemen kendi annemi getirdi. Cezaevlne gönderilenler çamaşırlarla notlar haberler taşımış, bunun tehlikelerini aklına bile getirmemişlerdi.

Metin Özcan İstanbulda yakalanmış oradan Adana'da başlayan cezaevi turu Niğde ve diğer cezaevleriyle devam etmişti. Zeliha ananın politize olması da Metin'in gözaltına alınmasıyla başlamış, onun peşinden Anadoluyu gezerken 12 Eylül'ün direnişçi annelerinden olmasıyla devam etmişti.

Zeliha ana uzun yıllar yaşadığı ağrı koşullarında yaşadığı beyin travmaları sonrası felç oldu, gene de yılmadı ve mücadele etti. Yorgun bedeni daha fazla dayanamadı ve 28 Nisan 2021'de Antalya'da yaşama veda etti.

Metin'e, aileye ve devrimci dostlarımıza başsağlığı diliyoruz.

Uğurlar olsun Zeliha ana, giden tüm analarımıza selam götür...

(Zeliha ana bugün-29 Nisan Antalya'da toprağa verildi.)