Tekstil Güç-Sen üyesi Zi Em işçileri, patronların ve SGK'nın gasp etmek istediği hakları için eylem yaptı, hakları için mücadele edeceklerini söyledi.
Sarıgazi'de Sivas Katliamı anmasına dönük polis saldırısına tepki gösteren Sarıgazi Tertip Komitesi, "Biz, işçilere, emekçilere, halklara karşı yapılan bu saldırılara göğüs germemizin tek yolu iş yerlerinde, mahallelerde, okullarda, yaşamın olduğu her alanda örgütlenmek, yan yana gelmektir" ifadelerini kullandı.
Sarıgazi Tertip Komitesi, Sarıgazi'deki Sivas Katliamı anmasına polis saldırısına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenledi. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekili Özgül Saki'nin yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı basın toplantısında metni Devrim Edepali okudu.
Halkı açlık, yoksulluk ve sömürüye mahkum eden, ırkçı ve savaş politikalarını sürdüren AKP iktidarının halka, işçilere, muhalefete saldırılarını artırdığını belirten Edepali, 2 Temmuz'da Sarıgazi'de yaşanan polis saldırısını anlattı.
Devrimci önder İbrahim Kaypakkaya'nın resminin olduğu flamalar gerekçe gösterilerek yüzlerce insanın kalkanlarla sıkıştırıldığını, biber gazıyla saldırıldığını belirten Edepali, "Polis saldırısında 5 arkadaşımız ve 1 basın emekçisi işkenceyle gözaltına alınırken, gaz bombaları, kalkanlarla, fiziki şiddetle insanlara saldıran polisin gözaltına alınan arkadaşlarımıza yönelik işkencesi karakolda da artarak sürdü. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın götürüldüğü Sarıgazi Karakolu'nda ters kelepçe, yüzü duvara dönme, çıplak arama, psikolojik şiddet gibi insanlık onuruna aykırı saldırılarda bulundular" dedi.
Gözaltına alınan Esra Bilici'ye dönük çıplak arama işkencesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Edepali, "İnsanlık dışı uygulamalar ile ilerici devrimci kesimler başta olmak üzere haklarını bilen ve buna uygun davranan herkesin kişiliklerini ve iradelerini zedelemek için bu saldırıyı sistemli biçimde devreye sokuyorlar" ifadelerini kullandı.
İnsanın iradesine saldırarak sindirmek isteyen bu düzene karşı dik durmaya devam edeceklerini söyleyen Edepali, şöyle devam etti: "İbrahim Kaypakkaya'nın resminden korkan egemenlerin korkusunu biliyoruz. Katledilişinin 50. yılında da korkuyorlar. Kavgamız, yoksul-zengin kavgasıdır. Er ya da geç bu kavgada zaferi elde edeceğimizi biliyorlar. Devrimci hareketimizin ve işçi sınıfının devrimci önderleri, sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünya kurma mücadelemizin bayrağı olmaya, en önde yürüme onuruna sahip olmaya devam ediyor, edecektir. İşçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen halkların eşitlik, özgürlük, kardeşlik için verdiği her mücadelede devrimci önderlerimizin anısını, mücadelesini yaşatacağız."
"Son zamanlarda mücadele eden kesimlere yönelik birçok saldırıda polisin baskı ve tehditleri arasında yer alan ajanlık-muhbirlik dayatmalarına son verilmelidir. İşkenceyle gözaltına alınan arkadaşımız Diyar Sarıkuş'un polis saldırısının daha ilk anından itibaren hedef gösterilmesi, arkadaşımıza yönelik baskı ve tehditlerin artarak sürdüğünün göstergesidir" diyen Edepali, bu saldırılardan korkmadıklarının altını çizdi.
Edepali, "Biz, işçilere, emekçilere, halklara karşı yapılan bu saldırılara göğüs germemizin tek yolu iş yerlerinde, mahallelerde, okullarda, yaşamın olduğu her alanda örgütlenmek, yan yana gelmektir. Hesap sormak için, sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünyayı kurmak için hepinizi bu mücadelenin parçası olmaya, örgütlenmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.